"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/618 E., 2023/602 K.
DAVA TARİHİ : 10.04.2017-10.05.2017
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğundan bahisle bozulmasına, kararın bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise onamanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, tazminatların miktarının artılırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının eve geç saatte geldiğini, ev işlerini yapmadığını, ev ve çocuklar ile yeterince ilgilenmediğini, kadının ve ailesinin hakaretlerine maruz kaldığını, kadının ve ablasının erkeğe zorla kredi çektirdiklerini, kadının ve akrabalarının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin kadına hakaret ve tehdit ettiğini, aşağıladıklarını, erkeğin ailesinin etkisiyle hareket ettiğini, kadının eniştesi ile ilişkisi olduğu yönünde iftirada bulunduğunu, evi terk ettiğini ve evin ve çocukların bakım ve iaşesini karşılamadığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli 2017/211 Esas, 2019/100 Karar sayılı kararı ile erkeğin evi terk ederek evin ve çocukların bakım ve iaşesiyle ilgilenmediği, çocuklarının ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının eniştesi ile ilişkisi olduğuna dair ithamlarda bulunduğu, evden ayrı kaldığı süreçte tehdit ve hakaret içeren mesajlar attığı; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, ev hanımı olmasına rağmen evin temizlik, yemek, çamaşır gibi işleriyle yeterince ilgilenmediği sabit görülmekle; erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2019 tarihli kararına karşı;
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süreleri, hükmedilen tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarih ve 2019/1328 Esas, 2021/2298 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli kararına karşı ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süreleri, hükmedilen tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.05.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan hususlar yönünden ise erkeğin tüm ve kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla, ... kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 65.000,00 TL manevî tazminata, bozma kapsamı dışında kalan boşanma, velâyet, nafaka yönlerinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminatların miktarının fahiş olduğunu, tazminatlara hükmetme gerekçesinin belirtilmediğini, sosyal ve ekonomik araştırma yapılmadığını, tazminatların kaldırılması gerektiğini, erkeğin bu miktarları ödeme gücünün bulunmadığını, tazminatların irat şeklinde ödenmesine de karar verilmediğini belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, dava dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarlarının yaşanan hayat pahallılığı ve yüksek enflasyon karşısında çok düşük kaldığını, bu sebeple yapılan ıslah talebinin mahkemece değerlendirilmediğini belirterek kusur belirlemesi ve hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının bozma ilamına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadın vekilinin tüm, ... erkek vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesi tarafından her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, iki tarafın istinaf başvurusunda bulunması üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan ret karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.05.2022 tarihli ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları az bulunarak, hüküm bu yönlerden davalı-davacı kadın yararına bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak, davalı-davacı kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 65.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Yeniden kurulan manevî tazminata yönelik hüküm, bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen manevî tazminat çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayp bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminat miktarları yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, ... erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Türkan'a yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Serdar'a iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.