Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7834 E. 2024/7343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin, eşin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğunun ispat yükü davacıya ait olup, davacı tarafından bu hususun ispatlanamadığı ve davalı bankanın da süresinde savunma ve delil sunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/585 E., 2022/416 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/1088 E., 2020/590 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'in evli olduklarını, dava konusu taşınmazın ise aile konutu olduğunu, davacının açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini ve ipotek işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı bankaya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı banka tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

2.Davalı ...'e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı ... tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın tapuda davalı ... üzerine kayıtlı olduğu, davacı ile davalı ...'in ise evli oldukları, dava konusu taşınmaz üzerine 15.05.2012 tarihinde 150.000,00 TL'lik ipotek tesis edildiği, her ne kadar dava dilekçesinde, davalı eşin aile konutu üzerine davacının bilgisi dışında ipotek tesis edildiği ve açık rızasının alınmadığı iddia edilmişse de davalı banka tarafından dava konusu ipotek işlemine dayanak kredi sözleşmeleri ekinde, tarafların evli olduğuna dair kayıtların bulunduğu ve eş muvafakatname belgesinde davacı ...'in imzasının bulunduğu, her ne kadar davacı vekili yargılama sırasında alınan beyanında muvafakatname altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığını iddia etmişse de davacı tarafın bu iddiayı ön inceleme aşamasından sonra ileri sürdüğü, bu iddiasının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, bu sebeple imza incelemesinin yapılmadığı, davacının bilgisi dışında dava konusu taşınmaz üzerine davalı eş tarafından ipotek tesis edildiği iddiasının ispat edilemediği, yine dosya kapsamından davalı bankanın kötü niyetli olduğu hususunu da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, dava konusu taşınmaz üzerine davalı eş tarafından davacının açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiği, ipotek işleminin geçersiz olduğu, borcun ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığı, davacının dava konusu ipotek işleminden bilgi sahibi olmadığı için gerek dava açılırken gerekse de ön inceleme aşamasında imza inkarı yapılmadığı, davalı banka tarafından sunulan belgelere vakıf olunmasından sonra bu durumun öğrenildiği ve imza inkarının yapıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından eksik inceleme ile karar verildiği, imza incelemesi yapılması gerektiği, yine davacı tanığı ...'nin de dinlenmediği, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmaz üzerine 15.05.2012 tarihinde ipotek tesis edildiği, ipotek işlemine karşı davacının 04.05.2012 tarihli belge ile açık rızasının bulunduğu, davacının bilgisi ve rızası dışında davalı banka tarafından dava konusu taşınmaza ipotek tesis edildiğinin ispat edilemediği, özellikle kolluğun 08.05.2017 tarihli tutanağı da dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin kararının dosyadaki delillere uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi, 1023 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 241 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı, aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmaz yönünden 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi hükmü gereğince ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmazın tapuda davalı ... üzerine kayıtlı olduğu, davacı ile davalı ...'in ise evli oldukları, dava konusu taşınmaz üzerine 15.05.2012 tarihinde 150.000,00 TL'lik ipotek tesis edildiği, her ne kadar dava dilekçesinde, davalı eşin aile konutu üzerine davacının bilgisi dışında ipotek tesis edildiği ve açık rızasının alınmadığı iddia edilmişse de davalı banka tarafından dava konusu ipotek işlemine dayanak kredi sözleşmeleri ekinde, tarafların evli olduğuna dair kayıtların bulunduğu ve eş muvafakatname belgesinde davacı ...'in imzasının bulunduğu, her ne kadar davacı vekili yargılama sırasında alınan beyanında muvafakatname altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığını iddia etmişse de davacı tarafın bu iddiayı ön inceleme aşamasından sonra ileri sürdüğü, bu iddiasının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, bu sebeple imza incelemesinin yapılmadığı, davacının bilgisi dışında dava konusu taşınmaz üzerine davalı eş tarafından ipotek tesis edildiği iddiasının ispat edilemediği, yine dosya kapsamından davalı bankanın kötü niyetli olduğu hususunu da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince; davacının, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemine karşı açık rızasının alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle işbu davanın reddine karar verilmişse de 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi kapsamında açılan bu davada, taşınmazın aile konutu olduğunu ispat yükü davacı tarafta, taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemine karşı kayıt maliki olmayan eşin açık rızasının alındığı hususunda ispat yükü ise davalı tarafta olmakla birlikte tüm dosya kapsamından, davalı banka tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı, ipotek işlemine karşı davacının açık rızasının alındığı yönünde savunması süresinde olmadığı gibi bu yönde sunulan delillere de süresinde dayanmadığı, dosya kapsamından ipotek tesis edildiği tarihte tarafların dava konusu taşınmazda oturmadığı, yargılama sırasında da Almanya'da ikamet ettiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanamadığı ve ret gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple davanın reddi sonucu itibarıyla doğru olduğundan ve yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

1.Davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda (2.) paragrafta açıklandığı şekilde değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.