"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/367 E., 2022/438 K.
DAVACI (MÜTEVEFFA) : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 09.10.2019
KARAR : Bozma ilamına uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının boşanmaya sebep verecek derecede kusurunun bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde ve dilekçeler teatisinde özetle; kadının eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarını evde istemediğini, eşini ve kızını evden kovduğunu, barışma teklifini kabul etmediğini, cinsel ilişkiye yanaşmadığını, ortak çocukları babalarına karşı doldurduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesi olmazsa 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde ve dilekçeler teatisinde verdiği dilekçelerde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin şiddet, eziyet ve hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin akıl sağlığının yerinde olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davalı anneye verilmesine, müvekkili ve ortak çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesine, edinilmiş malların paylaştırılmasına, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyası ile çeyiz olarak götürdüğü ev eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli ve 2019/140 Esas, 2020/303 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin, evden ayrıldıktan sonra müşterek evin su aboneliğini iptal ettirdiği, kadının ise eşini darp ederek ona hakaret ettiği, müşterek evden kovup, tüm ısrarlarına rağmen eve almayan davalı kadının daha fazla kusurlu olduğu, bununla birlikte davalı kadının gerçekleşen kusurlu davranışları evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise de süreklilik arz etmeyen ve zulüm veya işkence boyutunda olmayan bu davranışların davacı erkeğin vücut bütünlüğünü, fiziksel ya da psikolojik sağlığını bozucu ya da onurlu yaşam sürme hakkının ağır derecede ihlaline, şeref ve haysiyetinin kırılmasına neden olacak düzeyde ağırlık içermediği, bu anlamda 4721 sayılı Kanun'un 162 ncı maddesinde yer alan özel boşanma sebebini oluşturmadığı gerekçesi ile davacının pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma isteminin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2021/107 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararıyla; davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır davacının hafif kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulüne dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği gerekçesi ile davalının tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın tarafından boşanma ve fer'îleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 26.05.2022 tarihli ilamı ile; nüfus kaydına göre, davacı erkek ...’in kadının temyiz başvurusundan sonra, hüküm henüz kesinleşmeden (11.05.2022 tarihinde) öldüğü, bu halde evlilik ölümle sona erdiği, boşanma davası konusuz kaldığı, bu itibarla; boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden de, davacı erkek mirasçılarına 4721 sayılı Kanun'un 181 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sağ kalan eşin kusurunun tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri sorularak sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında müteveffa davacının önceki evliliğinden olma çocuklarının ortak eve gidip gelmesi meselesi ve maddî sebeplerden dolayı bir takım tartışma ve kavgaların yaşandığı, bu tartışmalar esnasında davalı kadının davacı erkeğe yüksek sesle bağırdığı, küfür ve hakaret ettiği, taraflar arasında 2019 yılı Ağustos ayı içerisinde yaşanan ve kavgaya dönüşen tartışma esnasında davacının, davalı ile ortak çocuklar ... ve ... tarafından darp edildiği, ... havliyle kendini dışarı atan davacının, oğlu ...'un evine sığındığı, maruz kaldığı şiddet nedeniyle alın ve yüz bölgesinde kanama oluştuğu, tarafların bu kavga nedeniyle birbirlerinden şikayetçi oldukları, davalı kadının yaklaşık 10-15 gün görümcesinin evinde kaldıktan sonra ortak konuta döndüğü, döndükten sonra davacıya "seni boşamayacağım, ama eve de almayacağım" diyerek davacıyı evden kovduğu, bunun üzerine davacının oğlu ...'un evinde yaşamaya başladığı, sonraki süreçte ortak eve dönme yönündeki isteklerinin davalı kadın tarafından reddedildiği; eşini darp ederek ona hakaret eden, ortak evden kovup tüm ısrarlarına rağmen eve almayan davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmakla davalının 4721 sayılı Kanun'un 181 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmaya sebep verecek derecede kusurunun bulunduğu gerekçesi ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin davacı ...'in 11.05.2022 tarihinde ölümü ile sona ermesi nedeniyle boşanma, velâyet, nafaka ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...'in 4721 sayılı Kanun'un 181 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmaya sebep verecek derecede kusurunun bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin ölümü nedeniyle boşanma davası konusuz kalmış olup mirasçıların kusur tespiti davası olarak takip ettikleri iş bu davada sağ kalan eş olan davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 181 nci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.