Logo

2. Hukuk Dairesi2024/79 E. 2024/8638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve fer'ilere ilişkin kararların doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin davacı kadına hakaret ettiği ve ekonomik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1143 E., 2023/990 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İdil 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/601 E., 2022/59 K.

Taraflar arasındaki açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin düzenli bir işi olmadığını, ailesi ile birlikte havyancılık yaptığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, bağımsız konut temin etmediğini, hamile olmasına rağmen pet şişe, eş ve çocukla ilgilenmediğini, hamileliğinde ve doğumda yanında yanında olmadığını, ağır küfürler ettiğini, şiddet uyguladığını, kayınbabası tarafından tehdit edildiğini, hareketleri ile kadın üzerinde korku ve baskı oluşturduğunu, kağıt toplamak gibi zor işlerde çalışmaya zorladığını iddia ederek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğe ağır hakaret ettiğini, erkeği ve çocuğu istemediğini söylediğini, başkalarının yanında dahi ağır küfür ettiğini, çocuğu da alıp evi terk ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile görgüye dayalı tanık anlatımlarına göre kadının, babasını arayarak al götür beni yoksa kendimi ve çocuğumu öldürürüm dediği, bunu sıradan bir insanın söylemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, durumun vehametini götermeye yönelik beyanlar olduğu, bu nedenle kusur olarak yüklenilmediği, erkeğin ise kadına küfürlü hakaretlerde bulunduğu, para vermeyerek davacının yayan olarak, ağlayarak hastaneye gitmek zorunda kaldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin işsiz olması nedeniyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 7.000,00 TL manevî ve 5.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulü ile cevap dilekçesinin tekrarlamakla birlikte, dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesi ve buna bağlık olarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı Mahkeme’nin de kabulünde olduğu üzere davalı erkeğin davacı kadına hakaret ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, Mahkemenin karar ve gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 337 nci maddesi gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tazminat koşullarının kimin yararına oluştuğu ile miktarlarının uygun olup olmadığı ile fer'îler yönünden doğru karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.