"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/111 E., 2023/352 K.
DAVA TARİHİ : 17.05.2018
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası ile çocuk yararına iştirak nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesi özetle; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) uyarınca davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetini davacı anneye verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini iddia ederek davanın reddi aksi halde velâyetin babaya verilmesine, olmadığı takdirde ortak velâyet olarak düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve Esas, Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına hakaret ettiği, davacı kadının eve misafir kabul etmesine engel olduğu, maddî destekte bulunmadığı, uzun süre küs kalmayı tercih ettiği, davacının eve seyrek olarak gelen yakınlarının yanında vakit geçirmeyerek odasına çekildiği, davacı kadının ise davalıya şişmansın, yaşlısın diyerek şaka yaptığı, evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin davacı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Elis yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 55000TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesine bir itirazlarının olmadığını, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını, iddialarının dikkate alınmadığını, velâyetin anneye verilmesinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, tazminat koşullarının oluşmadığını, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ya da ortak velâyete karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat, nafaka koşulları ile miktarları ve velâyet yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24.05.2022 tarih 2021/490 Esas, 2022/879 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire’nin 13.12.2022 tarih ve 2022/8025 Esas, 2022/10369 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu; nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2010 doğumlu Elis’in ve kadının ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi gereğince ortak çocuk Elis ve davacı kadın yararına takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan itiraza konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri; nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2010 doğumlu Elis'in ve davacı kadının ihtiyaçları da nazara alınarak daha uygun miktarda tazminat ve nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Elis yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusur durumu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu tekrarlamakla birlikte, ekonomik durum araştırmasının yapılmadığını, belirlenen miktarları ödeme gücünün olmadığını ileri sürerek; kararın tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.