Logo

2. Hukuk Dairesi2024/812 E. 2024/8414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu ve tarafların boşanma davalarının akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, erkeğin kadına karşı uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddet, hakaret ve tehdit gibi davranışlarının evlilik birliğini temelden sarstığı, kadının ise boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının tespit edilemediği ve daha önceki kusurlu davranışlarının da erkek tarafından affedildiği değerlendirilerek ilk derece mahkemesinin erkeğin tam kusurlu olduğuna dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1714 E., 2023/2047 K.

KARAR : Esastan ret, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/599 E., 2021/263 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı davalı kadın vekili ve davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davacı davalı kadın vekilinin tüm, davalı davacı erkeğin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, kadına ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, eylemleri nedeniyle yargılanıp ceza aldığını, kadının ailesi ile görüşmek istemediğini, kendi annesinin dolduruşu ile eşine kötü davrandığını, evdeki eşyaları kırdığını, telefonuna baktığı için kadının bacağında telefonu kırdığını, kadının evlendikten sonra erkeğin saçının protez ve dökülmesinin de androgenetik bir sebepten kaynaklandığını öğrendiğini, erkeğin, kadının babasına hakaret ettiğini, güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu, projede birlikte çalıştığı meslektaşı E. H.'nin fotoğraflarını Youtube kanalında kalpler uçuşur şekilde slayt haline getirip yüklediğini, evi otel gibi kullandığını, evi ve eşi ile ilgilenmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının evlilik süresince bitmek bilmeyen maddî isteklerinin olduğunu ve bu isteklerinin karşılanması şartıyla evliliği devam ettirdiğini, tartışmalar sonrası sık sık evi terk ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evini ihmal edip sık sık ailesinin yanında kaldığını, bazen eve günlerce gelmediğini, evliliğini ailesinin yönlendirmesine izin verdiğini, ailesinin dolduruşuna gelerek erkeğe karşı olumsuz hal ve davranışlarda bulunduğunu, evin tüm ihtiyaçlarının evlilik birliği içerisindeki tüm ödemelerin erkek tarafından karşılandığını, kadının erkeğe inanmayıp erkeği ailesine maddî olarak destek sağlamakla suçladığını, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, facebook adlı uygulama üzerinden ... isimli biriyle cinsel içerikli yazışmaları olduğunu, evliliklerinin devamı ve kızı için müvekkilinin davacının bu kusurlu hareketini görmezden geldiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 75.000,00 TL maddî tazminat ile 75.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin Uşak 2. Aile Mahkemesinin 2016/362 Esas sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığı, taraflar arasındaki protokol uyarınca 24.06.2016 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verildiği, kadının kararı temyiz ettiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih, 2016/24378 Esas 2018/10885 Karar sayılı ilamıyla kararın bozulmasına karar verildiği, 17.09.2019 tarih, 2019/402 Esas ve 2019/614 sayılı kararıyla davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 04.11.2019 tarihinde kesinleştiği, erkeğin kadını affettiği, erkeğin ailesinin evliliklerine müdahale ettiği, erkeğin kadına duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşyalara zarar verdiği belirlenen kusurlu davranışlarla erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için ara karar ile kurulan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 600,00 TL ye çıkartılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı kadın vekili ve davalı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün nafaka ve tazminat miktarları bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün, kusur belirlemesi, kabul edilen asıl dava, reddedilen karşı dava bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların sabit olduğu, 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereği açılan boşanma davasından feragatin dava tarihinden önceki tümünün affedildiği sonucunu doğurmayacağı, tarafların delil olarak dayanılmayan ceza dosyasında gerçekleşen yaralama eylemine kadar birlikte yaşadığı, tarafların 04.06.2016 tarihinde yaşanan kavga olayına kadar birlikte yaşadıklarına göre kadının bu tarihe kadar olan kusurlu davranışlarının erkek tarafından affedildiği, en azında hoşgörü ile karşılandığı, bu tarihten sonra kadına atfedilen başkaca bir kusurun bulunmadığı, mahkemece kadının açtığı boşanma davasının kabulüne, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu kabul edilen erkeğin açtığı karşı boşanma davasının reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği ,mahkemece kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen tazminat miktarlarında usulsüzlük görülmediği, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları gereği çocuk yararına tedbir nafakasına ve iştirak nafakasına hükmedilmesinde, takdir edilen nafaka miktarlarında usul ve yasaya aykırılık görülmediği, gerekçesi ile erkeğin kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılanboşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.