"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/602 E., 2024/753 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı karşı davacı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının adet döngüsü görmediğini ve çocuk sahibi olamayacağını bildiği halde bu hususu müvekkilden gizlediğini, tüp bebek tedavilerinin sonuç vermediğini, müvekkilinin önceki evliliğinden olan kızı ile ilişkisini kıskandığını, kızıyla görüşmesini istemediğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, çocuk sahibi olamayacağını evlilik öncesi bilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, boşanma kararı verilmesi halinde aylık 1.000,00 TL tedbir, 1.500.00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000.00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli, 2018/337 E., 2019/943 K. sayılı kararı ile kadının kendisinin çocuğunun olmayacağını evlenmeden önce de bildiği ve bu durumu erkekten sakladığı yönündeki iddialarının ispatına yeterli somut deliller bulunmadığı, kadının, davacı karşı davalı erkeğin kızıyla olan ilişkisini kıskanmasının ise tek başına boşanma kararı verilmesi için yeterli bir sebep olmadığı, bu iddia ile ilgili olarak tanık olarak bildirilen erkeğin önceki evliliğinden olan kızının beyanları dışında yeterli ve somut herhangi bir delil sunulamadığı, davalı karşı davacı kadının ise asıl amacının evlilik birliğini devam ettirmek yönünde olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili "erkeğin davasının reddi" yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2023 tarihli ve 2020/2132 Esas, 2023/108 Karar sayılı kararıyla; kadının, davacı karşı davalı erkeğin ilk evliliğinden olan kızını kıskandığı, kızının nişanında para vermesine karşı çıktığı, kızı ile görüşmesini istemediği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davası yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, kadın tam kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili "erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar" yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.02.2024 tarihli kararı ile dinlenen davacı karşı davalı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bu beyanlara dayanarak davalı karşı davacı kadına kusur yüklenemeyeceği, bu itibarla davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile önceki gerekçelerle direnme kararı verilerek erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davası yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, kadın tam kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini istediğini ve direnme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadının kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, buna göre erkeğin davasının kabulü ile kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talebinin reddine dair direnme kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.