"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1411 E., 2023/2360 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/805 E., 2020/141 K.
Taraflar arasındaki Boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadın ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret ettiğini, aşağıladığını evden kovduğunu, erkeğin evlilik akdine sadık kalmadığını, namusuna dil uzattığını, iftira attığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, mesaj atarak tehdit ettiğini, cinsel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasın karar verilemesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu,daha önce bir boşanma davası açtığını bu davanın dava dilekçesinin erkeğe tebliğ edildiğini bu, derdestlik itirazında bulunduklarını, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davadan önce evi terk ettiğini, kadının sudan sebeplerle tartışma çıkardığını, erkeği küçük gördüğünü ,son üç-dört aydır yataklarını ayırdığını,yemeğini, odasını ayırdığın, konuşmadığını, evi terk ettiğini ,sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının iddia ettiği mesajları erkeğin atmadığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manev i tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziki, sözel ve ekonomik şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediği, kadını evden kovduğu, kadının ise güven sarsıcı nitelikte telefon görüşmeleri yaptığı, kadına yönelik sadakatsizlik ve aldatma iddialarının tanık beyanları arasında çelişki nedeniyle tanık beyanlarına itibar edilememesi nedeniyle kanıtlanamadığı, tarafların kadının evden kovulduğu tarihten sonra ayrı yaşamaya başladıkları, evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğini temelinden sarsan ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin belirtilen eylemleri nedeniyle ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu ,boşanma ile yoksulluğa düşecek olan kadın yararına yoksulluk nafakası ile mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, uğranılan zararın ağırlığı ve hakkaniyet gereği tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi İle asıl davanı nve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 25.000,00 TL maddî tazminat ile 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kabul edilen asıl dava, kabul edilen kadının maddî tazminat ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası talepleri bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur tespiti asıl davanın kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu, kadın lehine maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, miktarlarının uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kabul edilen asıl dava, kabul edilen kadının maddî tazminat, manevî tazminat tedbir nafakası, yoksulluk nafakası talepleri bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bulunan geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın lehine hükmedilen maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları 169 uncu maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.