"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1492 E., 2024/1815 K.
KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat miktarı yönünden bozulmasına-bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin 06.04.2019 tarihinde davalı kadının eve erkek alıp kendilerini uygunsuz vaziyette yakaladığını, üçüncü kişiyi evden kovduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 zina maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine karşı ilgisiz olduğunu, 14-15 yıldır yatağını ayırdığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2019/68 Esas, 2021/100 Karar sayılı kararıyla; kadının ... isimli kişiyle ortak konutta cinsel ilişkiye girdiği, zinasının sabit olduğu, davalı kadının tam kusurlu olduğu erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili, kusur belirlemesi, tedbir nafakası taktir edilmemesi, karşı taraf lehine manevî tazminata hükmedilmesi yönünden, davacı erkek vekili manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2023 tarihli ve 2022/2181 Esas, 2023/370 Karar sayılı kararıyla; kadının ... isimli kişiyle ortak konutta cinsel ilişkiye girdiği, zinasının sabit olduğu, zinaya dayalı boşanma davasının kabulünde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, kadının kusur belirlenmesine yönelik istinafının reddedildiği, manevî tazminat taktiri isabetli ancak miktarının düşük olduğu, erkek faiz talebinde bulunmasına rağmen faize hükmedilmemesinin doğru görülmediği, kadının zinası sabit ise de, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi isabetli görülmediğinden kadının tedbir nafakasına, erkeğin manevî tazminatın miktarı ve faiz talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkek yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili manevi tazminat miktarı ve tedbir nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.03.2024 tarihli 2023/3273 Esas 2024/1582 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 60.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesinleşen yönün incelenip incelenmeyeceği ve manevî tazminat ile miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.