"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/512 E., 2023/1276 K.
KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/464 E., 2022/203 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 11.04.2019 tarihinde evlendiklerini, davalı eşinin şu an 1,5 aylık hamile olduğunu, davalının evlendiği günden beri sürekli ailesiyle, annesi babası ve kardeşi ile uzun uzun konuştuklarını, evin temizlik bakım ve benzeri işlerini yapmadığını, akşam yemeği olsun kahvaltı olsun yapmadığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği kadınlık görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının bu tavırlarının değişeceğini umud ederek sabrettiğini ancak düzelmediğini, yemek yapmadığı zamanlarda çoğunlukla kahvaltılık bir şeyler hazırladığını, "dışardan dürüm söyle yiyelim" gibi ifadeler kullandığını, yemek yapılmadığı nedeniyle ailesinin evinde yemek yemek zorunda kaldığını, davalının bu kusurlu davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, taraflar olarak fiilen ayrı kaldıklarını, fiilen biten evliliğin hukuken de bitirilmesi gerektiğini belirterek davalı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 3 ay kadar evli kaldıklarını müvekkilinin hamile olduğuun, müvekkilinin evlilik birliğini ayakta tutmak için davacının kendisine hakaret, aşağılama küçük görme, baskı ve tehditlerine karşı tahammül ettiğini, sabır gösterip fedakarlıkta bulunduğunu, davacı tarafından uygulanan hakaret ve baskının giderek arttığını, bu durumun müvekkili açısından katlanılmaz bir hal aldığını, davacının müvekkilini hiç bir zaman bir eş olarak görmediğini, davacının ağır ve tam kusurlu olduğunu, davacının evlendiği günden başlayarak müvekkiline karşı baskı kurduğunu, ailesiyle konuşmayacağını, perdeleri açmayacağını, balkona çıkmamasını, dışarda abini görsen bile selam vermeyeceksin dediğini, ailelerin yanıda konuşmayacağını müvekkilinin söz hakkının olmadığını şeklinde ifadeler kullandığını, davacının uzun süredir çalışmadığını, bir eş ve koca olarak görevlerini yerine getirmediğini, davacının evlilik birliğinin dağılmasında kusurlu olduğunu, tavır ve davranışları olsun müvekkiline kurduğu baskıdan olsun evlilik birliğinin müvekkili açısından çekilmez bir hal aldığını belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine, kendileri açısından tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili için davacı aleyhine 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata, daha önce takdir edilen nafakanın 500,00 TL olarak müvekkiline ödenmesine, düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine, aksi halde ise 5.000,00TL nakdi değerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarından ...'nın sürekli telefonla ilgilendiği, yemek ve temizlik yapmadığı, ...'in de çalışmadığı, evin camlarına film çektirdiği, en son yaşanan tartışma sonrası ...'nın babasının evine kendi isteğiyle gittiği ancak evliliği bitirme amacının olmadığı, ertesi gün ailesiyle birlikte müşterek konuta gittiklerinde evin anahtarının değiştirildiği, ...'in babasının kapıyı açtığı ve tarafların eve girdikleri, aileler arasında kavga başladığı, ...'in annesinin kızınızı da eşyalarını da istemiyoruz dediği, ...'in bu duruma sessiz kaldığı, akabinde polis çağırdıkları, ...'in ve ailesinin evden çıktıkları, eve döndüklerinde ...'nın eşyalarını da alarak ailesinin evine gittiği ve tarafların sonrasında bir araya gelmediklerinin anlaşıldığı, taraflarca ileri sürülen diğer iddiaların ispatlanamadığı, mevcut durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak derecede bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, gerçekleşen olaylara göre birliğin temelinden sarsılmasında evlilik birliğinin devamı sırasında davacı-birleşen dosya davalısı kocanın ağır kusurlu olduğu, davalı-birleşen dosya davacısı kadının hafif kusurlu olduğu anlaşıldığından, asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davalı-davacı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 4.800,00 TL toptan yoksulluk nafakasının 1 defaya mahsus olmak üzere davacı-davalıdan tahsiline, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakası ile 10.000,00'er TL maddi-manevi tazminatın davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya ödenmesine, davalı-davacının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davalarının tümden kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davacı-davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda ağır, davalı-davacı kadının ise hafif kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının, tazminatlar, yoksulluk nafakası miktarına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak davalı-davacı kadın lehine 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının, 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesi gereğince davacı-davalı erkekten alınarak, davalı-davacı kadına verilmesin fazlaya dair istemin reddine, ziynet alacağı yönünden dosyanın tefrikine kadının sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve nafakalar yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.