"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/730 E., 2024/298 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kabul edilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz edilmiş edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma ilamı uyarınca karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince 01.06.2021 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi'nce davalı erkeğin fiil ehliyetinin araştırılması yönünden kaldırma ve gönderme kararı verilmiş, Mahkemece 20.09.2022 tarihli ikinci kararda açılan davanın reddine karar verilmiştir. Bu hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi'nce başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusu ile aynı yönlerden temyiz edilmekle, Dairemizin 12.10.2023 tarih, 2023/1874 esas ve 2023/4749 sayılı kararı ile davalı erkeğin kusurlu eylemleri nedeni ile boşanmaya karar verilecek yerde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince verilen son kararda ise; bozmaya uyularak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TÜİK tarafında belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, hüküm davalı erkek vekili tarafından kabul edilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece ilk hükümle kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları yönünden davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış olup bu nedenle tazminat miktarları yönünden davalı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davacı kadın lehine yazılı miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175 inci maddesinin birinci fıkrasına göre boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşulu ile diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; dosyada yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre, davacı kadının memur olduğu, düzenli ve sürekli gelir getiren sigortalı bir işte çalıştığı, bu nedenle boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmış olup kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilme koşulları gerçekleşmemiştir. Hal böyle olunca kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.