"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/686 E., 2024/1690 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/540 E., 2023/866 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulüne karar verilerek kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili kısımları kaldırılıp yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin hakaret ettiğini, kadının aldığı ihtiyaç malzemelerini pahalı bularak kavga çıkardığını, cimri olduğunu, kadın eşin çocuklarını eve istemediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadın eş hastalandığında doktora götürmediğini, son olayda kadının kolunu bükerek hakaret edip kovduğunu, olayın sabahında kadın eşin Karaman'da bulunan kendi evine sığındığını ve erkeğin eve gelip kapıyı tekmeleyerek hakaret ettiğini, erkeğin kendi çocukları ile arasında problemler olduğunu ve bu sorunların kadından kaynaklanmadığını, erkeğin işbu davanın açılma tarihinden sonra mal kaçırmaya çalıştığını ve kadının eşiyle görüşmek için asıl davadan sonra ve karşı davadan önce Hollanda'daki evlerine gittiğini ancak kovulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 350.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının sürekli kavga çıkardığını, erkeğin çocukları ve torunları ile görüşmesine engel olduğunu, erkek çocukları ile görüşmek istediğinde boşanmakla tehdit ettiğini, maddî talepleri olduğunu, para için huzursuzluk çıkardığını, erkeğin cebinden gizlice para aldığını, en son cebinden 5.000,00 Euro alıp Karaman'daki eve gittiğini ve kapının kilidini değiştirdiğini ve erkeğin oturduğu evi eşyaları ile birlikte kendisine bırakmasını ve erkeğin çocukları ile kalmasını istediğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine değişik zamanlarda hakaret ve küfür eden, rencide edici söylemlerde bulunan, en son eşinin kaldığı eve gidip kapıyı tekmeleyen ve bağırıp hakaret ve küfürler eden, ekonomik şiddet uygulayan ve eşinin ilk eşinden olan çocukları geldiğinde onlarla oturmayarak küs gibi davranan erkek eşin ağır kusurlu; eşinin ilk eşinden olan çocuklarını kötüleyen, eve gelmelerini istemeyen ve bu sebeple onlarla görüşmeyen, eşinin çocukları ile görüşmesini engelleyen, en son erkekten habersiz Karaman' daki eve giden ve gerekçe olarak "birkaç ay benim değerimi anlasın, birkaç ay ben gelmeyeceğim" diyen, bu haliyle eşine haber vermeden evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davranan kadının az kusurlu olduğu; erkeğin en son olayda Karaman'daki evin kapısını tekmeleyip eşine hakaret ettiği göz önüne alındığında kadının evin kilidini değiştirmesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 90.000,00 TL maddî, 90.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ile nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, evlilikte geçen süre, kusur durumu, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kadının yaşı, yeniden evlenme şansı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğu; kadının yurt dışından emekli olduğu, kendisine ait evde oturduğu, adına kayıtlı iki adet tarla, bir adet kerpiç ev ve arsa niteliğinde taşınmazlarının bulunduğu, kadının 8. celse alınan beyanında adına kayıtlı iki adet evinin olduğunu, birinde kendisinin oturduğunu, diğerinde kiracısının olduğunu ifade ettiği, dolayısıyla kadının boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının tazminatların miktarı ve erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 350.00,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl ve karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.