Logo

2. Hukuk Dairesi2024/877 E. 2024/8015 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından yapılan feragatin geçerli olup olmadığı ve davacı kadının iradesinin sakat olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının irade sakatlığı iddiasını somut delillerle destekleyememesi ve feragatin geçerli bir hukuki işlem olarak kabul edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1752 E., 2023/1610 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/324 E., 2023/393 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddine Mahkemece tensip zaptında ara karar ile dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarına yönelik talebin dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin alkol aldığını, alkol aldıktan sonra kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, yemekleri beğenmediğini söyleyerek öfkeyle tabakları kırıp yemekleri çöpe attığını, 2019 yılının Kasım ayında kadını ittiğini, sonra tokat atıp gece evden kovduğunu, kadının hamile olduğu dönemde dolapların kapağını kırdığını, kadını evde bırakıp ailesinin yanına gittiğini, arkadaşlarının yanında küfürler ettiğini, kadının sırtına vurup bileğinin burkulmasına sebep olduğunu, merdivenlerden ittirdiğini, erkeğin her tartışmada kadına hakaret, tehdit ve küfürler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, bir buçuk senedir ayrı yattıklarını, erkeğin iki yaşındaki çocuğa bira içirip videoya çektiğini, erkeğin ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadına ve çocuğuna ekonomik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak kadına başka bir kadının fotoğrafını atıp kız arkadaşı olduğu söyleyerek aldattığını ikrar ettiğini, duygusal şiddet uyguladığını, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin düğünde takılan takıları bozdurarak araba aldığını, erkeğin evliliğin sorumluluğunu yerine getirmediğini, erkeğin yaşanacak ortak konut bırakmayarak eşyaları ailesinin evine götürdüğünü iddia ederek davanın kabulüne ve tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 6.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 350.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ve takılarının aynen iadesine mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın 24.07.2023 tarihli dilekçesi ile açmış olduğu davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, kadının bir gün olsun yemek hazırlamadığını, davacı kadını hiçbir zaman evden kovmadığını, fiziki müdahalede bulunmadığını, tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacı kadının teklifi doğrultusunda evin boşaltıldığını, ortak çocuğa davacı kadının bakmadığını, annesine baktırdığını, çocuk ile arasında anne-çocuk ilişkisi oluşmadığını, velâyetin davalı erkeğe verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının feragat beyanının geçerli bir feragat olduğu, kesin hükme bağlanan sonuçları doğurabilecek nitelikte olduğu gerekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ortak çocuğu kullanarak duygu sömürüsü yaptığını, davacı kadını anlaşmalı boşanmaya ikna ettiğini, önceden hazırladığı anlaşma protokolünü imzalattığını, davacı kadının protokolün bir örneğini alıp veya fotoğrafını çekip vekiline göndermek istediğinde engel olduğunu, protokol yanında iki dilekçe daha imzalatıp sabah adliyeye gelmesini söylediğini, davacı kadının adliyede hiçbir eylemde bulunmadığını, sadece işlemlerin gerçekleşmesini beklediğini, sonrasında davalı tarafça dosyaya sunulan dilekçenin feragat dilekçesi olduğunu, anlaşama protokolünün ise hiç sunulmadığını öğrendiğini, hiçbir gerekçe yokken davacı kadının boşanma ve mal paylaşımı davasından feragat etmesinin hayatın olağan akışına uymadığını, davacı kadının olayı fark edince şikayetçi olduğunu, yanlış bilgi verilip iradesi fesada uğratılarak imzalatılan feragat beyanının iptali gerektiğini, ne gerekçelerle feragat ettiğini, feragat aşamasına hangi şartlarda geldiğini, iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı hususlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, yanlış bilgi verilerek imzalatılan feragat beyanlarının hükümsüz olduğunu, feragat beyanının iptali ile davanın görülmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini beyanla feragat nedeniyle davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının irade sakatlığı yönündeki iddiası soyut olduğu, yeterli delil ve belgelerle kanıtlanamadığı, kadının feragat etmesine ilişkin genel mahkemede Borçlar Kanunu'na göre "İrade fesadının" varlığı iddiasına ilişkin dava da açılmadığından İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesindeki aynı itirazlarını ileri sürerek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla; feragat nedeniyle davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat beyanının geçerli olup olmadığı, irade bozukluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 307 ila 311 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.