Logo

2. Hukuk Dairesi2024/878 E. 2024/8224 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1531 E., 2023/1690 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/385 E., 2022/375 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 25.10.2007 yılında evlendiklerini, bu evlilikten dünyaya gelen 2009 doğumlu ... isimli ortak çocuklarının olduğunu, davalının uzunca bir süredir ne müvekkilini ne de çocuğu ...'ı aramadığını, maddî olarak hiçbir yardımda bulunmadığını, ortak çocuğun bütün bakım masraflarını; asgari ücretle çalışan müvekkilinin ve onun ailesinin karşıladığını, davalı erkeğin sosyal medya üzerinden kadınlara yazışmalar yaparak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalının evliliklerinin devam ettiği süre boyunca alkol kullandığını, müvekkiline karşı fiziksel şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, müvekkili ve ortak çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL toplamda 2.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini, ayrıca 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek eşin başka kadınlarla samimi mesajlaşmalar yaptığı kadın eşin bu durumu bir kez affederek evlilik birliğine devam ettiği, son olayda kadın eşin erkek eşin instagramından başka kadınla olan yazışmasının içeriği olan "mavişim seni yerim" şeklinde samimi mesajlaşmalar gördüğü ve bu olaydan sonra evlilik birliğinin devam etmediği, erkek eş güven sarsıcı hareketlerde bulunmuş olduğu, yine erkek eşin çocuğuna karşı ilgisiz davrandığı, ekonomik olarak ailesine destekte bulunmadığı, tam kusurlu olduğu belirtilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, kadın için yoksulluk nafakası isteminin reddine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 45.000,00 TL maddî, 44.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; Mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı yapıldığını, davacı tarafın, davalı müvekkiline atfedeceği hiçbir kusur bulunmadığını, davalı müvekkilinin eşini sevdiğini ve ayrılmak istemediğini, evliliğini kurtarmak için defalarca çabaladığını, tüm bu nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise boşanmanın gerçekleşmesi durumunda ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun yaşı, tercihi, uzman raporundaki tespitler göz önüne alındığında velâyetin anneye verilmesinin yerinde olduğu, diğer hükümlerde isabetsizlik olmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; Mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı yapıldığını, davacı tarafın, davalı müvekkiline atfedeceği hiçbir kusur bulunmadığını, davalı müvekkilinin eşini sevdiğini ve ayrılmak istemediğini, evliliğini kurtarmak için defalarca çabaladığını, tüm bu nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise boşanmanın gerçekleşmesi durumunda ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini ve kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; davacının davasının kabulünün ve kadının tazminat taleplerinin kabulü şartları oluşup oluşmadığı, tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin davacı kadına verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.