Logo

2. Hukuk Dairesi2024/879 E. 2024/8494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafakalar ve özellikle hükmedilen maddi tazminat miktarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile davalı erkeğin kusur oranı gözetildiğinde, hakkaniyet ilkesine uygun miktarda belirlenmediği gerekçesiyle bozulmuş, diğer konulardaki temyiz itirazları reddedilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1358 E., 2023/1592 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/500 E., 2021/616 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle:davalının kumar bağımlısı olduğu, kumar nedeniyle borcunun bulunduğunu, ortak evi terk ettiğini, belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata aylık 2.000,00 TL ortak çocuk ... için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kumar bağımlısı olmadığını, iddia oyununu zevkine oynadığını, eve gitmezlik yapmadığını, senelik izni için Bursa'daki ailesinin yanına tatile gittiğini, eşiyle görüşmemesine eşinin ailesinin sebep olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kumar alışkanlığı olduğu, davacının ziynet eşyalarını satıp kumara yatırdığını, kumar alışkanlığından kurtulamadığını bu nedenle birlik görevlerini yerine getirmediği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kısmen kabul kısmen reddi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına tarafların ortak çocuğunun velâyetinin davacı annesine verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak, aynı miktar nafakanın iştirak nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak çocuğun ihtiyaçlarına harcanmak üzere davacıya verilmesine, belirlenen nafakaların her yıl tahakkuk döneminden itibaren TÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynı miktar yoksulluk nafakasının hüküm kesinleştikten sonra davalıdan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen nafakaların her yıl tahakkuk döneminden itibaren TÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun ise de hüküm altına alınan tazminatın miktarının tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre fazla olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle, davalıdan kaynaklı olarak davacı kadının kişilik hakları saldırıya uğramadığından 4721 sayılı Kanun'un 174 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki manevî tazminat koşulları oluşmadığı, bu halde davacı kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalının kusur tespiti, kadının kabul edilen boşanma davası, nafakalar ile velâyet, kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, 35.000,00 TL maddî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, manevî tazminatın reddi ve maddî tazmınatın mıktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek; hükmün tamamının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı ile kadının manevî tazminat talebinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere gör davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.