"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1652 E., 2023/1721 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/642 E., 2022/236 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, erkeği eş olarak görmekten ziyade çalışıp sadece eve para getiren, geçimlerini sağlayan bir kişi olarak gördüğünü, kadının davacı-karşı davalının ailesine karı koca ve aile olma adabına uygun davranmadığını, bir erkeğe söylenmemesi ve yapılmaması gereken onur kırıcı davranışlar sergilediğini, davalı-karşı davacının tarikatlarla bağlar kurarak kara çarşafa girdiğini, kendisinin böyle yetiştirilmediği halde eşine saygı gösterdiğini, davalı-karşı davacının, ortak çocukları ...'ı da medrese eğitimi aldıracak boyutta mahalledeki cemaatlere bağlı anaokuluna gönderdiğini, davalı-karşı davacının yaşam şekli, hayatı algılayış biçimiyle ortak çocuğu yetiştirmek istediğini, kadının aşırı kıskanç olduğunu, hakaretler ettiğini, tüm bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı-karşı davalıya verilmesine, evlilik birliği içerisinde edinilmiş 34 ... Plakalı Tofaş-Fiat marka Kartal model araca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının açmış olduğu boşanma davasında ileri sürülen vakıaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin evlilik birliği devam ettiği müddetçe eşine karşı gerekli sevgi ve saygıyı her zaman gösterdiğini, ortak çocuk ...'ın Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı eğitim kurumları yerine medrese eğitimi aldırdığı yönündeki iddiasının ise; ortak çocuğun velâyetine ilişkin verilecek karar konusunda etki altına alma çabasından ileri geldiğini, ortak çocuğun Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bulunan ... Kur'an Kursunda eğitim aldığını, davacının sadakatsiz davranışlarının olduğunu, müvekkiline hakaret ederek fiziksel şiddet uyguladığını ve öfke kontrol problemi olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarını, ortak çocuğun velâyetinin davalı-karşı davacı kadına verilmesini, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir iştirak nafakasına hükmedilmesini, yine müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, davalı karşı davacı lehine 75.000,00TL manevî, 75.000,00TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı, erkek eşin kadın eşe sinkaflı küfür ettiği, erkek eşin farklı kadınlarla mesajlaşarak güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, buna karşın kadın eşin de, erkek eşin rızası dışında ortak çocuğu cemaate götürdüğü dosyada bulunan fotoğraflardan ve tanık anlatımlarından anlaşıldığı, yine kadın eşin erkek eşe "dışarıda orospularla vakit geçiriyorsun" diyerek hakaret ettiği erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ve davalı karşı davacı kadın lehine 700,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, davalı-karşı davacı kadının tazminat isteminin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL maddî tazminat ile 29.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece delillerin hatalı olarak değerlendirildiğini, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı karşı davacı kadının kusurlu olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece nafakalar ve tazminatlar yönünden verilen kararların hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ile usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlarının doğru tespit edildiği, kadın hakkında ileri sürülen diğer kusur iddialarının ispatlanamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacı- karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, alıştığı ortam, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, velâyetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat, paranın satın alma ve erkeğin ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davalı karşı davacı kadın lehine tedbir-yoksulluk nafakasına, maddî ve manevî tazminata, çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi takdir edilen nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarlarının da fazla olmadığı sonucuna varıldığından, davacı-karşı davalı erkeğin bu konulardaki istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmeştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle mahkemece delillerin hatalı olarak değerlendirildiğini, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı-karşı davacı kadının kusurlu olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece nafakalar ve tazminatlar yönünden verilen kararların hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ile temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; nafakalar, tazminatlar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 ve 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.