"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3345 E., 2023/1979 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/132 E., 2022/713 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin 6 yıl önce başka bir kadın ile evlendiğini, artık aynı çatı altında yaşamasının imkansız hale geldiğini, kendisi için evlilik birliğini sürdürmesinin ve birlikteliğin mümkün olmadığını iddia ederek şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, küçük çocuklarının velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi için aylık 750,00 TL, çocuklar için 300,00 TL tedbir nafakasına, mal paylaşımı ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı, nüfus kayıtları incelendiğinde bu kadından 2016 ve 2018 doğumlu iki çocuğunun bulunduğu, tanık anlatımları da dikkate alındığında davalı erkeğin eşlerin birbirlerine sadık olmaları gerektiği hükmüne aykırı davrandığı, davalı erkeğin kusurlu olduğu, davacı kadının kusurlu olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, taraflar arasındaki evliliğin kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsıldığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşamalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocukların ve davalı erkeğin beyanları dikkate alındığında velâyeti davacı anneye bırakılan çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına, ortak çocuk için verilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine verilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, mal paylaşımına ilişkin usulüne uygun açılan dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; nafaka verilmemesine itirazı olduğunu, eniştesinin adına yaptığı daireyi kendisinden habersiz baldızı adına verilmesinden sonra davacının boşanma davası açtığını, hep yalan beyan ile kendisinden 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminat talebi olduğunu, bunun da kabul edildiğini, taşınmazını üçüncü elden alıp bir de kendisinden nafaka istemesinde bu dairenin nasıl ve ne şekilde baldızı adına yapıldığı ortaya çıkması durumunda bu davanın tekrar görülmesini ve hükmün bozulmasına karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk, iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, gerekçesi bulunmadığı, nafaka miktarının günümüz ekonomik ve sosyal şartlarına uygun olmadığı, ödeyecek gücü olmadığı, aleyhine sonuç doğuran tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile kişisel ilişki kurulması kısmının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı ile kişisel ilişki tesisi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.