"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/725 E., 2023/2120 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1133 E., 2021/170 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkili ile davalının 2013 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalının olumsuz tutum ve davranışlarının bulunduğunu, eşine karşı kayıtsızlığının bulunduğunu, sık sık evi terk ettiğini, tarafların halen iki yıldan fazla süreden beri ayrı olduklarını, davalının Yalova'daki müşterek evi terk edip İstanbul'daki evsi evine gittiğini, davalının evvelce de birkaç kez müşterek evi terk ettiğini, sonrasında pişmanlık duyarak müşterek haneye geri döndüğünü, tarafların 2013 ile 2006 yılları arasında İstanbul'da yaşadığını, davacı müvekkilinin, davalının yıllar önce boşanma eski eşinin saldırısına, telefon ile tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını, karakolluk olduklarını, davalının bu tür saldırılara hep sessiz kaldığını, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili tarafından cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davalının halen evlilik birliğini sürdürmek arzusunda olduğunu, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevlerden ve sorumluluktan kaçması durumunun söz konusu olmadığını, müvekkilinin kısa bir süre önce işten çıkarıldığı tarihe kadar İstanbul'da uzun yıllardır aynı iş yerinde çalıştığını, davcının isteği üzerine Yalova'da yaşamaya başladıklarını, davalının günlük olarak Yalova'dan İstanbul'a gidip gelerek çalışma yaşamını sürdürdüğünü, davalının sağlık sorunları olduğunu, bundan dolayı gidip gelmelerinin zorlaştığını, davalının İstanbul'da bulunan kendi evlerine taşınmak zorunda kaldığını, davacının Yalova'da derk edilmiş olması ve tek başına kalması söz konusunun olmadığını, olumsuz ve uyumsuz davranışlar içerisinde bulunan davacının olduğunu, davalının tüm iyi niyetlerine maddî ve manevî tüm fedakarlıklarına rağmen davacının olumsuz tavırlarını sürdürmekte olduğunu, müvekkilinin, davacının bu tarz davranışlarını çok iyi bildiğini ve iş bu boşanma davasının yine kendisinden para ve mal sızdırmak amacıyla ikame edildiğini düşündüğünü, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görev ve sorumluluklarından kaçmasının söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " ... Taraflar arasında evlilik birliği devam ederken davacı ve davalının 2 yıldan fazla süredir fiilen ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin evlilik birliğinden doğan ve üzerine düşen sorumlulukları gereği gibi yerine getirmediği, davalı erkeğin davacı kadını hastalık, rahatsızlık ve tedavi sürecinde yalnız bıraktığı yapılan yargılama ve toplanan deliller ile sübuta ermiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve çekilmez hale gelmesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu..." gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve reddi gerektiğini beyanla tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve reddi gerektiğini beyanla tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.