"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2129 E., 2023/2791 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/50 E., 2023/336 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Bölge Adliye Mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verdikleri kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) üncü alt bendi uyarınca kesin olup aynı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz edilemez.
Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 09.10.2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak üç çocuklarının olduğunu, evliliklerinin ilk yıllarının iyi geçtiğini, daha sonra anlaşamadıklarını, davalı eşin sorumluluklarının yerine getiremediğini, davalının müvekkiline karşı şiddet uyguladığını, aşağıladığını, eziyet ettiğini, küçük düşürdüğünü, hakaretler ettiğini, şuanda ayrı yaşadıklarını, taraflar arasında hiçbir zaman ortak yaşam birliğinin kurulamadığını, evliliğin yürümemesinde tüm kusurun davalıda olduğunu, tarafların zamanla fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, bir birlerine karşı saygı ve sevgilerinin kalmadığını, evliliğin sağlıklı bir şekilde yürümediğini, tarfaların boşanmalarına karar verilmesini, netice ve talep olarak, dilekçede açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, dava sonunda yoksulluk nafakasına dönüşmesi kaydıyla müvekkil için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, ortak çocuklar için çocuk başına aylık 500,00 TL, toplam 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile ziynet eşyalarına ve çeyizlere yönelik 100,00 TL’nin davalıdan alınıp müvekkile iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde nakten tazminine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine, daha önce hükmolunan tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devamına, kesinleşmeye müteakip her bir çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasının toplamda 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacı anneye verilmesine, davacı kadın için daha önce takdir olunan tedbir nafakasının kesinleşmeye kadar devamına, boşanma hükmü kesinleşmeden sonra 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddî tazminat talebinin talebinin kabulü ile, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, 4 dal 22'şer ayar her biri 15'er gramdan toplamda 60 grm bilezik, 13 adet çeyrek altın ve 7.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iadesi mümkün değil ise 44.635,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, usulüne uygun harcı tamamlanarak açılmış çeyiz alacağı talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek (asıl) temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat ve kadın lehine hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine,
2.Sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.