Logo

2. Hukuk Dairesi2024/97 E. 2024/7247 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, kardeşinin eşi ile uygunsuz yakınlaşmasının evlilik birliğini temelden sarstığı ve davalı erkeği tam kusurlu hale getirdiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2072 E., 2023/2853 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/88 E., 2023/215 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden Hicransu adında 1 çocuklarının bulunduğunu, tarafların evlendiklerinde kaynanası, eltisi ve davacının ailesi olmak üzere üç ailenin tek katta birlikte yaşadıklarını ve daha sonra 3 katlı ev yapıp her ailenin kendi katına yerleştiğini, davalının, kardeşinin eşi olan ... ile ilişkisi olduğunu, davalının telefonundan çıkan video ve resimler olduğunu ve resimlerde davalı ile davalının kardeşinin karısı ile ilişkisinin boyutu aile yapısına uygun olmayacak ahlaksızlıkta ve haysiyetsizlikte olduğundan bahisle tarafların öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun dava süresince geçici velâyetin davacı anneye verilmesini, karar ile birlikte ortak çocuk Hicransu'nun velâyetinin davacı anneye verilmesini, davacı lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminata hükmedilmesini, 100 gram ziynet eşyasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davacı için tedbir nafakasına hükmedilmesini, tedbir nafakasının dava sonunda yoksulluk nafakası olarak devamını, ortak çocuk için de tedbir nafakasına hükmedilmesini, kararın kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; 11 yıl sonra açılan davanın dinlenilebilirliğinin kalmadığını, davacının açmış olduğu davasının hak düşürücü süre nedeni ile, akabinde özel boşanma sebeplerinin oluşmaması nedeni ile reddini, esasa girilecek ise davacı tarafından haksız açılmış olan boşanma, velâyet, nafaka, ziynetler, maddî-manevî tazminat davasının ve tüm taleplerin davalının kusuru olmaması, davacının kusurlu/kötüniyetli olması nedeni ile reddini, şayet mahkeme boşanmaya hükmedecek ise davacı tarafın kusurlu davranışları da dikkate alınarak maddî-manevî tazminat, velâyet, nafaka, ziynet alacağı taleplerinin tümden reddini, ortak çocuk Hicransu’nun velâyetinin dava sırasında tedbiren dava sonrasında ise nihai olarak davalıya verilmesini, şayet aksi kanaat hasıl olur ise ortak velâyete karar verilmesini, dava sırasında görüşme günü tayin edilmesini,bütün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Davalı ... ile ...'ın kardeşi ...'ün eşi ... arasında dönül ilişkisi yaşandığı davacı tarafça iddia edilmiş ve davacı bu iddiasını sunduğu fotoğraf, cd'deki görüntüler ve tanık beyanlarıyla desteklemiştir. Davalı tanıkları davalıyla ... arasında gönül ilişkisini inkar etmişler ve fotoğraflardaki erkeğin ... olduğunu( çıplak ve giyinik kadının yer aldığı), giyinik kadının ... olduğunu ancak çıplak kadının ... olmadığını anlatmışlarsa da çıplak kadın ile giyinik kadının arka fonunda görünen perde, halı, komidin, ve diğer dekorların aynı olduğu görüldüğünden her iki kadının aynı kadın olduğuna mahkememiz kanaat getirmiş böylece ... ile ... arasında cinsel ilişki yaşandığı ispatlanamasa dahi en azından ... ile ...'nın, ... çıplak iken görüntülü olarak görüştükleri ispatlandığından mahkememiz davalının zina yaptığı ispatlanamasa da davalının haysiyetsiz hayat sürdüğü (başka bir kadınla kadın çıplak iken görüntülü görüşme yapılması güven sarsıcı davranış kabul edilebilecek iken bu fiilin kendi kardeşinin eşiyle yapılmış olması mahkememizce güven sarsıcı davranışın yanında haysiyetsiz hayat sürmek olarak da kabul edilmiştir) ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu ispatlandığından , davalı erkek tam kusurlu kabul edilmiş, davacı kadına isnat edilen kusurlar ispatlanamadığından kadın kusursuz kabul edilmiş ve davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir..." gerekçesiyle davacının zinaya dayalı açtığı boşanma davasının reddine, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı açtığı boşanma davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin davacı anneye bırakılmasına, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine 23.02.2022 tarihli ara karar ile hükmolunan 400,00 TL tedbir nafakasının 13.04.2023 tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine 23.02.2022 tarihli ara karar ile hükmolunan 600,00 TL tedbir nafakasının 13.04.2023 tarihi itibariyle aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 60.000,00 TL maddî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile; 5 adet her biri 20 gram olan 22 ayar toplam 100 gram bilezik= 36.972,20 TL'lik ziynet alacağının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 26.09.2022 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina nedenine dayalı boşanma davasının reddi, lehine takdir edilen tazminat ve nafakaların miktarları, ziynetlerin reddedilen kısımları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilemesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları ile vekâlet ücreti ve ziynet alacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.