Logo

2. Hukuk Dairesi2020/1423 E. 2020/2092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında idrak çağındaki çocuğun velayetinin belirlenmesinde çocuğun görüşünün alınıp alınmaması ve buna bağlı olarak velayet kararının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, idrak çağındaki çocuğun velayeti hususunda görüşünün bizzat veya istinabe yoluyla alınması ve uzman görüşünün de alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece, inceleme tarihi itibariyle idrak çağında bulunan ortak çocuk 2011 doğumlu Medine Nur’un velayeti konusunda görüşüne başvurulmadan karar verilmiştir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1;TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Bu nedenle ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkmdaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih, 2011/2-884 esas ve 2012/197 karar ile 22.01.2014 tarih, 2013/2-2085 esas ve 2014/30 karar sayılı kararları) ve uzman raporunun yeniden alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 27/12/2019 tarih, 2018/2131 E. - 2019/2292 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/04/2018 tarih, 2017/108 E. - 2018/257 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2020 (Çrş.)