"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında mahkemece davanın TMK 166/ son maddesi gereği kabulü ile kadının cevap dilekçesinin süresinde olmadığından bahisle, tazminatlar ve yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Verilen karar kadın tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince itirazın esastan reddine karar verilmiş olup kadın tarafından yukarıda gösterildiği üzere hüküm temyiz edilmiştir.
Dosya üzerinde yapılan incelemede, dava dilekçesinin davalı kadının evde bulunmaması nedeniyle aynı konutta oturan oğluna 10.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan işbu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gerekenin, tevziat sırasında belirtilen adreste bulunup bulunmadığı, bulunmama sebebi ve muhatabın tevziat saatleri içinde tebliğ yapılan adrese dönüp dönmeyeceğinin tebliğ mazbatasına yazması gerekmektedir. Tebliğ işlemleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16 ve 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi ile Tebligat Tüzüğü 22, 23 ve 26. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür. Bu nedenle davalı kadına dava dilekçesinin tebliği usulsüz olup, usulsüz tebligat cevap süresini başlatmayacağından davalı tarafın dosyaya sunduğu 27.02.2017 tarihli dilekçe cevap dilekçesi niteliğinde olup, davalı kadının cevap dilekçesinin de dikkate alınması gerekir. Açıklanan nedenlerle; davalı kadının cevap dilekçesinin süresinde olduğu ve her ne kadar eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında, boşanma kararı verilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de, kusur durumunun tespiti, nafakalar ve tazminatlar yönünden önem arzettiğinden bu husus da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kadının sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)