Logo

2. Hukuk Dairesi2021/8530 E. 2021/9581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş ceza mahkemesi kararında tarafların karşılıklı hakaret suçundan cezalandırılmalarına yer olmadığına karar verilmiş olması ve bu kararın hukuk hakimi için bağlayıcı olması gözetilerek, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü ve buna bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 inci maddesi uyarınca açmış oldukları karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması neticesinde, ilk derece mahkemesince iki tarafın ailelerinin evlilik birliğine yaptıkları müdahalelere sessiz kaldığı ve ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/179 Esas, 2015/474 Karar sayılı ilamı ile sabit olduğu üzere birbirlerine karşı kasten yaralama fiilini gerçekleştirdikleri, böylelikle de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit oranda kusurlu olduklarının kabulü ile karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, hüküm münhasıran davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf edilmiştir.

İstinaf incelemesini yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, 02/06/2021 tarihli ve 2018/2540 Esas, 2021/918 Karar sayılı ilamı ile “Tanık beyanları ve ... 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/179 Esas, 2015/474 Karar sayılı ilamı ile taraflara yüklenen kusurlar net ispatlanmaktadır. Ceza dava dosyasında her iki taraf hakkında karşılıklı hakaret suçundan da TCK 129 ve CMK 223/4-c maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına da karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Kesinleşen ceza yargılaması ilamının hüküm fıkrasında karşılıklı hakaret ile ilgili kurulan hüküm kısmının dikkate alınması zorunlu bulunmakla; Erkeğin istinaf başvurusu bulunmadığından ve kararın onanmasını istediğinden hakaret kusurunun tek istinaf başvurusunda bulunan kadın aleyhine olacak ve kusur vakıaları yönünden usuli kazanılmış hakkını bertaraf edecek şekilde kadına yüklenebilmesi artık mümkün değildir. Erkeğe ise kadının istinaf başvurusu kapsamında "eşine hakaret" kusurunun yüklenmesi gerekir. Bu halde de erkek daha ağır, kadın daha az kusurlu kabul edilmiş, hükmün gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerekmişir” şeklinde gerekçe ile ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesine karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından yapılan istinaf başvurusu kabul edilmiş, bu kapsamda daha fazla kusurlu bulunan davacı-karşı davalı erkek aleyhine 15.000TL maddî ve 15.000TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/11-92 Esas, 2018/1362 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “Fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı, diğer bir anlatımla, maddî olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıyacağı ve bu doğrultuda maddî vakıanın tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu, ceza mahkemesince bir maddî vakıanın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı bulunmadığı izahtan varestedir.

Somut uyuşamazlıkta da bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin de kabulünde olduğu üzere, taraflar hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/179 Esas 2015/474 Karar sayılı ilamı ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 129 uncu maddesi uyarınca karşılıklı hakaret ettikleri sabit kabul edilerek, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4-c maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Dolayısı ile davacı-karşı davalı erkeğe bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamı uyarınca yüklenen kusur, davalı-karşı davacı kadın ile birlikte gerçekleştirdikleri karşılıklı hakaret eylemidir. Bu kapsamda ceza mahkemesi hakiminin tespit ettiği ve hukuk mahkemesi hakimi açısından da bağlayıcı olan maddî olay davalı-karşı davacı erkeğin ve davalı-karşı davacı kadının karşılıklı olarak birbirine hakaret etmesidir. Şu halde 5237 Sayılı Kanun’un 129 uncu maddesi kapsamında verilen hükmü istinaf edenin sıfatı itibari ile bölüp, istinaf etmeyenin aleyhine olacak şekilde değerlendirme yapmaya yasal olanak bulunmamaktadır. Neticeten ilk derece mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında davalı-karşı davacı erkeğin ceza mahkemesi ilamı ile sabit kabul edilen karşılıklı hakaret eylemi nedeni ile tarafların kusur nispetinin değişeceğinden söz edilemeyeceği, bu eylemin kabulünde dahi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile davacı karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir.

2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 nci maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde, davalı-karşı davacı kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 15.12.2021 (Çrş.)