"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması -Satışın İptali-Aile Konutu Şerhi Konulması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı malik olmayan eş aile konutu olan ve davalı malik eş Tümay adına kayıtlı taşınmazın, kendisinin açık rızası olmaksızın, davalılardan ...’a devredildiğini ve Atilla tarafından kullandığı kredi nedeniyle diğer davalı banka tarafından taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini belirtmek sureti ile satışın iptalini, ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasın talep etmiştir. İlk derece mahkemesince taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken taşınmazın malikinin Atilla'nın olduğu, banka tarafından Atilla'nın eşinden muvafakat alındığı ve aile konutu şerhi konulması yönünde idari başvuru bulunmadığı gerekçesi ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi isteminin reddine karar verilmiş, davacı ve davalı ... tarafından karar hakkında istinaf kanun yolu incelemesi talepleri neticesinde bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından davalı ... lehine de vekâlet ücreti takdiri gerektiği yönüyle yeniden karar verilmiş, sair istemler hakkında ise esastan ret kararı verilmiştir. Hükmün tamamına yönelik davacı malik olmayan eş tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “Açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rıza alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüzdür. Kesin hükümsüzlük rızası alınmayan eş tarafından her zaman ileri sürülebilir, hakim tarafından resen dikkate alınması gerekir.
Dava konusu taşınmaz aile konutudur. Aile konutu niteliğinde olan taşınmaz malik olmayan eşten rıza alınmaksızın 29.12.2014 tarihinde davalı ...’a devredilmiş, davalı banka tarafından da davalı ...'nın eşinden muvafakat alınmak sureti ile ipotek tesis edilmiştir. Aile konutu olan taşınmazın eşin açık muvafakati alınmaksızın davalı ...’ya satışı kesin hükümsüzdür. Bu halde; her ne kadar ipotek tesis edilirken malik olan Atilla'nın eşinin rızası alınmışsa da, başından itibaren kesin hükümsüz olan işlem, devamında tesis edilen ipotek işlemini de hükümsüz hale getirecektir. Bu halde TMK.194. madde gereği davacı eş rızası alınmadan gerçekleşen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.12.2021 (Salı)