Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10147 E. 2023/3347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düğünde takılan 160 TL'nin ziynet alacağına dahil edilip edilmeyeceği ve davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Düğünde takılan 160 TL'nin ev alınırken kullanıldığına dair ispat bulunmaması ve davalının yargılama aşamasında avukatla temsil edilmiş olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1727 E., 2022/1578 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/35 E., 2022/9 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davalarının halen devam ettiğini, müvekkiline düğünde kolye, bileklik ve küpeden oluşan bir altın set, 13 adet altın bilezik, 20 adet küçük altınlı bileklik ve 110 küçük altın tutarında altın ile düğün tarihinde 10.000,00 TL değerinde dolar ve euro olarak para hediye edildiğini, kadının çalışması sürecinde düğünde takılan bileziklerin aynı cinsinden 12 adet daha alındığını, kadının ziynetleri ve dövizi vermek istemese de davalı tarafından zorla elinden alındığını ve davalı erkek adına 2008 yılında ...'de bir bağımsız bölüm alındığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25 adet altın bilezik, 20 adet küçük altınlı bileklik, 110 küçük altın tutarında altının aynen iadesine mümkün olmaması halinde şimdilik 4.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın ziynet eşyalarını birlikte satın aldıkları gayrimenkul için bozdurduğunu Mahkemenin 2019/118 Esas sayılı dosyasında açıkça belirttiğini, davacının davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkilinin davacının altınlarını elinden alıp zorla bozdurulduğuna ilişkin bir durumun söz konusu olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile talep ettiği 22 Ayar 13 Adet 17.50’şer Gramlık bileziklerin ( 50.505,00 TL) , 22 ayar 50 gram 20 küçük altınlı bilekliğin (11.850,00 TL), 22 ayar 55 gram setin ( 13.035,00 TL), 79 adet çeyrek altının ( 29.862,00 TL) aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 105.252.00 TL’nin 4.500,00 TL’sinin dava tarihinden, geri kalan 100.752,00 TL ‘sinin ıslah dilekçesinin verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi uygulanmak sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 22 ayar 47 gramlık burma bileziğin, 15 adet çeyrek altının ve 10.000,00 TL değerinde yabancı paranın düğünde kadına takıldığının sabit olmaması nedeniyle aynen iade ve değerinin tahsili talebinin reddine, davacının evlilik birliği içerisinde aldığını iddia ettiği 12 adet bilezik yönünden Mahkemenin 2019/118 Esas, 2020/3 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığından bu dosyada karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerektiğini, reddedilen bileziğin davalının annesi tarafından müvekkiline hediye edildiğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu ancak Mahkemece reddedilmesinin yerinde olmadığını, damada takıldığı iddia edilen altınların hesaplamadan hariç tutulmasının da yerinde olmadığını, düğünde para takıldığının gözetilmediğini, mahkemece eksik inceleme yapılarak hatalı karar verildiği gerekçeleri ile reddedilen 47 gram bilezik, 15 çeyrek altın, para ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düğünde takılan ziynet eşyaları kim tarafından, kime takılmış ve kime özgü olursa olsun karine olarak kadına ait olduğu, Erkek eşin aksine aralarında anlaşma yaptıklarını ya da yerel adet olduğunu iddia edip ispat etmesi halinde paylaşım anlaşma ya da yerel adete göre yapılacağı, dosyada İlk Derece Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde erkeğe takıldığı belirlenen 15 adet çeyrek altının davalı adına kayıtlı ev alınırken bozdurulduğu, erkek eşin düğünde takılan altınlar ile ilgili anlaşma yaptıklarını ya da bu konuda yerel adet bulunduğunu iddia ve ispat etmediği gözetildiğinde 15 adet çeyrek altın yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı, davacının 47 gramlık burma bileziğin reddine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından 22 ayar 47 gram bileziğin takıldığına yönelik görüntü olmaması gerekçesiyle bu bileziğe ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, davalının 20.01.2022 tarihli duruşmada 47 gramlık bileziğin düğünden 1-1,5 sene sonra annesinin davacıya hediye ettiğini beyan ettiği, bu beyanın Mahkeme içi ikrar mahiyetinde olduğu, davacının kişisel malı niteliğindeki söz konusu bileziğin davalı adına kayıtlı ev alınırken bozdurulduğu alınan tanık beyanlarıyla sabit olduğundan bu bilezik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı, davacının düğünde 160,00 TL para takıldığı belirlendiği halde red kararı verildiğine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, davacının iddiasının düğünde 10.000,00 TL değerinde dolar ve euro olarak para takıldığı yönünde olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde dolar ve euro cinsinden para takılmadığı 160,00 TL takıldığının tespit edildiği anlaşılmış ise de, alınan tanık beyanlarından ev alınırken kadına ait ziynet eşyalarının bozdurulduğunun anlaşıldığı, 160,00 TL tutarındaki paranın ev alınırken kullanıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, davacı tarafça yemin deliline de başvurulmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin bu konudaki red kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmediği, davacının davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, davalının yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği vekilin duruşmaya katılarak beyanda bulunduğu, davalının vekilini sonradan azletmesinin davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesini gerektirmeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddeilen 15 adet çeyrek altın ve 1 adet 22 ayar 47 gram bilezik (10.434,00 TL) yönlerinden de kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davacının ziynet alacağı davasının 22 Ayar 13 adet 17.50’şer gramlık bilezik ( 50.505,00 TL), 22 ayar 50 gram 20 küçük altınlı bileklik ( işçilik dahil 11.850,00 TL), 22 ayar 55 gram set ( işçilik dahil 13.035,00 TL), 94 adet çeyrek altın ( 35.532,00 TL), 1 adet 22 ayar 47 gram bilezik (10.434,00 TL) yönünden kabulü ile sayılan ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde talebe bağlılık ilkesi gereğince 115.686,00 TL'nin 4.500,00 TL’sinin dava tarihinden, bakiye kısmın ıslah tarihi olan 01.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeni ile aynen iadesine karar verilen miktar üzerinden harçlar kanununa göre hesaplanan ve alınması gereken 7.902,51 TL nispi karar ilam harcı, 54,40 TL başvuru harcı ile suç üstü ödeneğinden karşılanan posta ve tebligat gideri 480,00 TL, bilirkişi ücreti 300 ,00TL olmak üzere toplam 8.736,91 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 18.352,90 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen yönler de dahil tekrar aynı beyanları içerir dilekçe sunmuş kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; lehine hükmedilmeyen 160,00 TL ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı lehine hükmedilmeyen 160,00 TL ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.