"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında görülen boşanma davasının davalısı olduğunu, kendisinin de karşı boşanma davası açtığını, karşılıklı boşanma davasında tanıklık yapan G. Ç.'nin hileli davranışları ve telkinleri nedeni ile boşanma davasını takip etmediğini, haklarını ileri sürmekten kaçındığını, G. Ç.'nin yeğeni olan Z. E'nin yazılı olarak verdiği belge ile boşanma davasının davacısı ...'in tanığı G. Ç. ile ...'in arasında ilişki olduğunu belirttiğini, Z. E.'nin anlatımına göre ... ile tanık G. Ç. arasındaki ilişkinin boşanma davasınının öncesinde başlayıp, halen devam ettiğini anladığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinin (ç) bendinde "Yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin karar verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması" ve aynı maddenin (h) bendindeki "lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışta bulunması" şartları gerçekleştiğinden, davasının kabulü ile yargılamanın yenilenerek, tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı boşanma davasının davacısı ...'in üzerinde bırakılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 8 yıllık bir birliktelikten sonra boşanma davasının davalısı ... ile 02.06.2008 tarihinde evlendiğini, o tarihte tıp fakültesi öğrencisi olan eşine Kardiyoloji uzmanı olana kadar maddî manevî destek verdiğini, evlilik döneminde davalı ...'in sadakatsizliği sonucu yargılamaya konu boşanma davasının açıldığını, yargılama sonucuda evlilik birliğinin davalı ...'in şiddeti ve sadakatsizliği nedeni ile boşanma kararı verildiğini ve müvekkilinin lehine kararda belirtilen tazminatlara hükmedildiğini, G. Ç.'nin boşanma davasında ... lehine tanıklık yapması nedeni ile davalının abisi ... ve davalı ... ile dostuklarının bozulduğunu, müvekkili ile G. Ç. arasında bu dönemde dostça görüşmeler olduğunu, müvekkilinin G. Ç. ve yeğenini ceza evinde ziyaret ettiğini, boşanma davası sırasında ve öncesinde davacı ...'ın G. Ç. ile ilişkisinin olmadığını, yargılamanın yenilenmesine dayanak gösterilen Z. E.'nin de ifadesinde bunu doğruladığını, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre boşanma davasından sonra oluşan olayların boşanmaya esas alınamayacağını, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğini, aralarındaki ticari olaylar nedeni ile G. Ç. ile Z. E. arasında husumet bulunduğunu, bu nedenle Z. E.'nin G. Ç.'ye zarar vermek için ...'ya yaklaşarak G. Ç. aleyhine iftiralarda bulunduğunu, Z. E.'nin ... ile menfaaat birliği içinde hareket etttiğini, davacı tarafın idialarının gerçeği yansıtmadığı ve yargılamanın yenilenmesini gerektiren nitelikte olmadığını açıklayarak, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2017 tarih ve 2016/888 Esas ve 2017/629 Karar sayılı kararı ile davacı boşanma davasının davalısının sunmuş olduğu Z. E.'ye ait belge 6100 sayılı Kanun'un 374 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde sayılan nitelikte bir belge olmadığı gibi davalı boşanma davasının davacısı ...'ın 6100 sayılı Kanun'un 374 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde belirtilen şekilde hileli davranışlarda bulunduğu iddia edilmediği bu yönde de bir delil sunulmadığından 6100 sayılı Kanun'un 379 uncu maddesi uyarınca davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 04/07/2018 tarih ve 2018/279 Esas ve 2018/1660 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesine ilişkin dava dilekçesi ile diğer sebebin yanında Mahkemenin kabulünün aksine davalı ...'ın, tanığı G. Ç. ile birlikte hileli davranışta bulunduklarını iddia ederek, 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde öngörülen hile hukuki sebebine de dayanmak suretiyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, Mahkemece taraf delilleri toplanmadan yargılamanın iadesi talebinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının gösterdiği delillerin toplanıp, dava dilekçesinde ismi geçen Z. E.'nin tanık olarak dinlenerek, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iddianın kanunda ve uygulamada kabul edilen şekliyle yargılamanın iadesini gerektiren durumlar arasında bulunmadığı, lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışta bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği, kanunun aradığı şekilde hileli bir davranışın sözkonusu olmadığı, davacı ...'nın yargılamanın iadesi isteğine konu ettiği sebepler bakımından kanunda belirtilen yasal koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından 6100 sayılı Kanun'un 375 inci ve 379 uncu maddeleri uyarınca yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin10.10.2022 tarihli ve 2021/2419 Esas ve 2022/1618 Karar sayılı kararıyla; davacının 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine dayanak gösterdiği belge, davacı tanığı olarak dinlenen Z. E.'nin davacı asile yazdığı bir mektup olup, bu mektup kanun maddesi kapsamında bir belge değildir. Davacının 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine dayanak gösterdiği hile iddiası ise, boşanma dosyasında kadının tanığı olarak dinlenen G. Ç. ile kadının boşanma davasından önce ve yargılama sırasında ilişkisinin olup, bu ilişki nedeni ile tanık G. Ç'nin davacı asilin üzerinde etki ederek onu ikna yolu ile kadının haklı olduğuna inandırarak, kararı temyiz etmemesi ve kendi davasını takip etmemesi iddiası olduğu, davacının boşanma sırasında her aşamada vekili olduğu, kadının davasının sadece tanık G. Ç.'nin beyanları ile değil, başka tanık ve delillerle de ispat edildiği, davacı erkeğin boşanma dosyasında asıl davada ve karşı davada kadının sadakatsizliğine dayanmadığı, boşanma dava tarihinden sonra tarafların sadakat yükümlülüğü devam ettiği kadının sadakatsiz bir davranışının ispatı halinde bu vakıanın ayrı bir boşanma davasının konusunu oluşturacağı, aynı dava içerisinde ıslah yolu ile de olsa ileri sürülecek bir husus olmadığı, kaldı ki, davacı erkeğin davalı eşinin hilesini de ispat edemediği, davacı tanığının hilesi olduğu kabul edilecek bile olsa da bunun sınırlı sayılan yargılamanın iadesi sebepleri arasında yer almadığı, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığı, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; G. Ç.'nin boşanma davası sürecinde sürekli telkinlerde bulunarak hakkını aranmasına engel olduğunu, iradesinin sakatlandığı, G. Ç. ile eşinin ilişki yaşadığı ve davanın seyrini hile ile değiştirdiklerini anladığını, ilgili davada tanığın yalan tanıklık yaptığının anlaşılması halinde de yargılanın iadesine karar verilmesi gerektiği, tanığın tarafla ilişkisi var iken yanlı beyanda bulunacağının açık olduğu, davasını ispat ettiği halde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6100 sayılı Kanun'un 374 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi nedenlerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 374 üncü ve devamı maddeleri ile 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.