"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1919 E., 2022/1454 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 03.03.2020
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/149 E., 2022/307 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve karşı dava olarak açılan velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne ve çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne ve velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı baba vekili tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre çekişmesiz yargı islerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. Aynı Kanun'un 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 13 üncü alt bendinde velâyetin kaldırılması, velâyetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velâyetin geri verilmesi işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davalı-davacı baba vekilinin temyiz yolu kapalı olan velâyet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı-davacı baba vekili temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir. Çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-davacı baba vekilinin velâyetin değiştirilmesine dair temyiz dilekçesinin reddine ve çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına dair temyiz dilekçesinin kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı anne vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandığını, çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, babanın ilk zamanlar çocuğu görme isteği olmadığını ancak 2019 yılının yaz ayından beri çocuğu düzenli gördüğünü, babanın çocuğu düzenli görmesiyle birlikte anlaşmalı boşanma ilâmı ile kararlaştırılan kişisel ilişki süresinin sakıncalarının görünür olduğunu, kişisel ilişki süresinin annenin velâyet görevine engel olacak düzeyde fazla olduğunu, annenin de çocukla yaz tatili yapma hakkı bulunduğunu, çocuğun her ayın altı gününü baba yanında geçirmesiyle birlikte düzeninin bozulduğunu, ilişki süresinin annenin program yapmasını engellediğini ve babanın karşı dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını ileri sürerek; her ayın birinci ve üçüncü haftası, yarıyıl ve ara tatilde, dini bayramlarda ve yazın daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı baba vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap dilekçesinde özetle; annenin babaya olan husumetine çocuğu alet ettiğini, çocuğu babadan uzaklaştırmaya çalıştığını, çocuğun sağlığı ve eğitimi gibi konularda bilgi vermediğini, babanın veli whatsapp grubuna alınması üzerine okul döneminin yarısında çocuğu anaokulundan aldığını, çocuğun sağlığı için gerekli konularda okulu bilgilendirmediğini, ilaçları okula ve bakıcıya teslim etmediğini, görüntülü görüşmeyi engellemeye çalıştığını, çocuğun yanında babaya hakaret ettiğini, gereğinden fazla işyerinde zaman geçirip çocuğu ihmal ettiğini, babalar gününde çocuğu görmesine engel olduğunu, farklı cinsel eğilimleri destekleyen paylaşımlarının olduğunu, böylelikle çocuğa kötü örnek olduğunu ileri sürerek; velâyetin değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı baba vekili dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra sunduğu beyan dilekçelerinde annenin çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını ve kalp sorunu olan çocuğu durumuna uygun olmayan spor kurslarına gönderdiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; babanın yurt dışında yaşadığı ve kişisel ilişki günlerinde çocuğu görmeye geldiği, annenin telefon görüşme zamanları ve kişisel ilişki zamanlarında olumsuz davranışlarının olduğu, babaya çocuk yanında hakaret ve küfür edip vurduğu, çocuğun annenin olumsuz davranışlarından etkilendiği, annenin taraflar arasındaki husumeti kişisel ilişki zamanlarında belli ettiği, 2020 ve 2021 yılı yaz aylarında çocuğun babasıyla yurt dışına gidebilmesi için gereken pasaportu vermediği, çocuğun eğitimi ve sağlığı gibi konularda babaya bilgi vermediği, babanın veli whatsapp grubuna dahil edilmesi üzerine okul idaresine kızıp eğitim döneminin yarısında çocuğun anaokulunu değiştirdiği, idrak çağında olmayan çocuğun tarafları sevdiğini ve büyüyünce babayla yaşamak istediğini beyan ettiği, annenin kişisel ilişkiyi engelleyici tutumu nedeniyle velâyet hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle; velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne, çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesisine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; annenin çocukla ilgilendiğinin ve kişisel ilişkiyi engellemediğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, pandeminin yoğun olduğu dönemde çocuğun yurt dışına gitmesini istememesinin çocuk yararına olduğunu, çocuğa baba tarafından fiziksel şiddet uygulandığını, çocuğun uzmana annesi ile yaşamak istediğini söylediğini, uzman raporlarında velâyetin annede kalması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünde görüş bildirildiğini ve babanın çocuğa karşı olan maddi yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek; kararın kaldırılarak velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; annenin velâyet görevini ihmal ettiğinin kanıtlanamadığı gibi çocuğun anneye bağımlı olduğu bir yaşta olduğu, anne yanında kurulu bir düzeni olduğu, bu düzenin değişmesinin yararına olmayacağı, başka bir ülkeye yerleşmesinin alışması zor bir sürecin başlangıcı olacağı, annenin telefonda görüşmeyi engeller tavrının anne aleyhine değerlendirilemeyeceği, zira telefon görüşme hakkının infazının kabil olmadığı, annenin pandeminin en yoğun olduğu dönemde çocuğun yurt dışına çıkabilmesi için gereken pasaportu vermemesinin çocuğu korumak amaçlı olduğu ve boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin annenin velâyet hakkını kullanmasını engelleyecek ölçüde fazla olduğu gerekçesiyle; annenin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm tesisine, babanın velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, annenin çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile boşanma ilâmıyla kurulmuş olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, baba ile çocuk arasında her ayın birinci haftası cuma günü saat 18.00'den pazar günü saat 18.00'e kadar, her yılın temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan otuzbirinci günü saat 18.00'e kadar, her yıl kasım dönemine ilişkin ara tatilin başladığı cuma günü saat 18.00'den takip eden cuma günü saat 18.00'e kadar, her yıl yarıyıl tatilinin başladığı cuma günü saat 18.00'den takip eden cuma günü saat 18.00'e kadar ve her yıl dini bayramların ikinci günü saat 09.00'dan üçüncü günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyetin değiştirilmesi davasının reddedilmesinin doğru olmadığını, annenin velâyet görevini ihmal ettiğini ve kötüye kullandığını, alerjik yapısı olan çocuğun iğnelerini okula teslim etmediğini, kalp hastası olan çocuğu dövüş sporu eğitimine gönderdiğini, kişisel ilişki zamanında çocuğun babayla yurt dışına çıkmasına izin vermediğini, çocuğun eğitim ve sağlık durumu hakkında bilgi vermediğini, babanın veli whatsapp grubuna alınması üzerine okul idaresine kızıp çocuğun okulunu değiştirdiğini, çocuğun yanında bağırıp babaya küfür ettiğini, kişisel ilişkiye engel olduğunu, baba hakkında asılsız cinsel istismar iddiasında bulunduğunu, çocuğun da baba yanında kalmak istediğini, baba yanında bir düzeni olduğunu, kişisel ilişkinin düzenlenirken tarafların farklı ülkelerde yaşadıklarının dikkate alınmadığını, kişisel ilişkinin süresinin az olduğunu ileri sürerek; kararın velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyet değişikliği davası neticesi verilen karar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak kararlardan olmakla, annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci ve 382 nci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı baba vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı-davacı baba vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı-davacı baba vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.