"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2485 E., 2022/1678 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1082 E., 2021/958 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen 2017/15 Esas sayılı davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina hukuki sebebine dayalı asıl davanın reddine, asıl davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne, birleşen 2017/15 Esas sayılı dosyanın reddine, birleşen 2020/999 Esas sayılı dosyanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 24.04.2024 gününde duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kumar oynadığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, borçlandığını, yalan söylediğini, tehdit ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile öncelikle tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, kabul edilmemesi durumunda evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebin dayalı olarak boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili 2017/15 Esas sayılı birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davanın süresinde açılmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kumar oynadığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, borçlandığını, yalan söylediğini, tehdit ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek asıl davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, kadın ve ortak çocuğun erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin eşyalarını çöpe attığını iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, iftira attığını, ortak konuttan kovduğunu, erkeğin eşyalarını ortak konutun kapısının önüne bıraktığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davalı-davacı erkek vekili 2020/999 Esas sayılı birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, birleşen davada sunulan delillerin hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınamayacağını iddia ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2018 tarih 2016/450 Esas ve 2018/147 Karar sayılı kararı ile erkeğin, birden fazla kez sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ortak çocuğa ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı bu hususun dinlenen tanık beyanları, ceza dosyası içeriği, CD içeriği, fotoğraflardan anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, ispat edilemeyen birleşen davanın reddine, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan 10.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18.11.2019 tarih ve 2018/2687 Esas, 2019/1653 Karar sayılı kararı ile asıl dava dilekçesinin erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, erkek tarafından asıl davada sunulan cevap dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü gerektiği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı, birleşen dava yönünden de ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı-davacı erkek vekilinin diğer istinaf itirazları incelenmeksizin gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; erkeğin birden fazla kez zina boyutuna varmayacak şekilde güven sarsıcı davranışlar ile sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, kumar oynadığı, ortak konuta katkısının olmadığı, ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu ve hükme esas alınamayacağı, 2017/15 Esas sayılı birleşen dava yönünden yapılan incelemede; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispatlanamadığı, 2020/999 Esas sayılı dava yönünden yapılan incelemede ise zina hukuki sebebine dayalı davanın zina eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde açılması gerektiği, kadın tarafından erkeğin Nurana isimli kadınla çekilen fotoğraflarının 19.09.2017 tarihinde dava dosyası arasına sunulduğu, tanıkların da erkeği bu kadınla balkonda 2017 yılında gördüklerini beyan ettiği, kadın tarafından bu eylemin 2017 yılı Eylül ayında öğrendiği, zinaya dayalı davada yeni bir vakıaya dayanılmadığı, Narana isimli kadının tanık olarak dinlenmesinden sonra bu davanın açıldığı, davanın 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ve devam eden zina eyleminin de bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davada kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, birleşen 2017/15 Esas sayılı davanın ispatlanamadığından reddine, birleşen 2020/999 Esas sayılı davanın ise hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine, kusur durumu, tarafların evli kaldığı süre, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, asıl davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, zina hukuki sebebine dayalı davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, manevî tazminat miktarının az olduğu belirtilerek; asıl davada zina hukuki sebebine dayalı talebin reddi ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, erkeğe kusur olarak yüklenen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, kadın tarafından affedildiği, dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların en azından eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği ve erkeğin birleşen davasının reddi ile kadının asıl davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tam kusurlu kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ise usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zina olayının mevcut sayılabilmesi için cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olması gerektiği, davalı - davacı erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği dosya içerisinde mevcut bulunan delillerle davacı- davalı kadın tarafından ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince, dosya içerisinde çözümü yaptırılan CD dökümündeki ses kaydının ise hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, gerçekleşen bu durum karşısında; davacı- davalı kadının asıl davadaki zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediği, davacı- davalı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunduğu, toplanan delillerden; erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ortak çocuk ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği, tehdit ettiği, kumar oynadığı, evlilik birlikteliğinden kaynaklı maddî yükümlülüklerini yerine getirmediği, erkek tanıklarının beyanlarının bir kısmı evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bir kısım tanık beyanlarının ise duyuma dayalı olduğu, mevcut durum karşısında kadına, erkek tarafından atfedilip ispat edilen herhangi bir kusurun bulunmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı- davalı kadın açısından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle davanın kabulü şartlarının oluştuğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği gibi tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı- davalı kadın yararına takdir edilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle; asıl davada zina hukuki sebebine dayalı talebin reddi ve manevî tazminat miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının asıl davada zina hukuki sebebine dayalı talebinin kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 353 üncü maddesi, 355 inci maddesi, 359 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince ilk kararda, asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davalı-davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf edilmiş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince verilen ilk kararda dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı gerekçesiyle, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen ikinci kararda, asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davada kadının zina hukuki sebebine dayalı isteminin reddine, birleşen davaların ise ayrı ayrı reddine karar verilmiş, bu karar davacı-davalı kadın vekili tarafından asıl davada zina hukuki sebebine dayalı talebin reddi, birleşen davanın reddi, manevî tazminat miktarı yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davacı-davalı kadın vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan 2020/999 Esas sayılı birleşen dava ile ilgili itirazda bulunulduğu, ne var ki davacı-davalı kadın vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanunu'nun 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, davacı-davalı kadın vekilinin, zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan 2020/999 Esas sayılı birleşen davaya yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı-davalı kadın vekilinin zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan 2020/999 Esas sayılı birleşen davaya yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp kararın münhasıran bu sebepten bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ...'a verilmesine, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınıp ...'ye verilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.