Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10909 E. 2024/1362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, kooperatif hissesinin ediniminde kişisel mallarını kullandığını iddia ederek davacı kadının katılma alacağı talebine itiraz etmesi nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kişisel mal savunmasını ispatlayamadığı, davacı kadının alacağının belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2101 E., 2022/2059 K.

DAVA TARİHİ : 30.04.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/312 E., 2021/371 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davalı erkek aleyhine tespit edilen ve hükmedilen alacak miktarı 7.215,73 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde kooperatif yoluyla davalı adına taşınmaz edinildiğini, müvekkilinin emeklilik ikramiyesi ve tüm birikimleriyle taşınmazın edinilmesine katkısının olduğunu, müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağı hakkı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile taraflar arasında evlilik süresince elde edilen malların tasfiyesiyle, malların edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasını ve şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili adına olan aracın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, taşınmazın edinilmesinde kullanıldığını, davalının kişisel malı olan taşınmazın satışından elde edilen bedelin davalının borçlarının ödenmesine kullanıldığını, davalının borçlarının olması nedeniyle kredi çekemediğini, bu nedenle müvekkilinin annesinin iki tane toplam 20.000,00 TL bedelli kredi çekerek ve müvekkilinin kardeşinin yine borç olarak 7.000,00 TL müvekkiline verdiğini, müvekkilinin borçları çalışarak ödediğini, yine müvekkilinin emekli olurken aldığı 13.000,00 TL'nin kullanıldığını ileri sürmüştür.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin evlenmeden önce sahip olduğu taşınmazın 60.000,00 TL'ye sattığını, üzerine de emekli olurken aldığı 48.052,88 TL emekli ikramiyesini eklediğini, ayrıca davacı adına evlilik birliği içinde müvekkili tarafından satın alınan araç da satılarak kooperatif hissesini satın aldığını, müvekkilinin borçları nedeniyle taşınmazı satmak zorunda kaldığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı erkek vekili ikinci cevap dilekçesinde; aracın davacının kişisel malı olmadığını, davacının işçi olduğunu, emekli ikramiyesi almadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, S.S. Ayışığı Konut Yapı Kooperatifi'ndeki 39 nolu taşınmazın kooperatif hissesinin davalı adına üyeliğin başlangıç tarihinin 2013 olduğu, satış protokolüne göre 115.000,00 TL'ye kooperatif hissesini satın aldığı, davalının kooperatif hissesini boşanma dava tarihinden sonra devrettiği; davacı adına tescilli 01 NC 323 plakalı 2004 model aracın davalının kişisel malı olduğunun ispatlanamadığı, aracın edinilmiş mal olduğu, davalı tarafından kooperatifin satın alındığı ve satın alma bedelinin ödendiği tarihten sonra satıldığından söz konusu aracın satış bedelinin kooperatif hissesi alımında kullanılmasının mümkün olmadığı; davacı ve davalı tarafından çekilen kredilerin kooperatif hissesinin satın alma tarihinden 3-4 yıl sonra çekilmiş krediler olduğundan kooperatif hissesinin alımında kullanılmasının mümkün olmadığı; 16.07.2016 tarihinde davacıya 12.842,96 TL ikramiye ödemesi yapıldığını, söz konusu ödemenin kooperatif hissesinin satın alınma tarihinden yaklaşık 3 yıl önce davacı tarafça alındığından kooperatif hissesinin alınmasına kullanılmasının mümkün olmadığı, davacının annesinin banka kredisi çektiğine dair kredi sözleşmesi ve banka dekontlarının dosyaya sunulmadığı, paranın ne için kullanıldığının ya da kime verildiğini gösteren hiçbir yazılı delilin de mevcut olmadığı, davalı tarafından QNB Finansbank'tan çekilen 4 adet tüketici kredisinin ödenerek kapatıldığı ve bu kredilerin kooperatif hissesinin satın alındığı tarihte çekilmediği; davalı tanıklarının beyanlarından davalının evlenmeden önce sahip olduğu bekarlık evini 60.000,00 TL'ye satarak bu parayı kooperatif hissesinin alımında kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, 13.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 7.215,73 TL katılma alacağının kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalının devrettiğini iddia ettiği taşınmazın edinim ve devir tarihlerini gösterir tapu kayıtlarının sunulmadığını, bilirkişi tarafından da alternatifli hesaplama yapıldığını, davalının kişisel mallarının kullanıldığını ispatlayamadığını, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu, çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif hissesinin tamamen müvekkilinin kişisel malları ile alındığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamında bulunan deliller ve dinlenen tanık beyanları göz önüne alındığında taşınmaz ve emeklilik ikramiyesi yönünden davalının savunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bilirkişi tarafından davacı kadının katılma alacağı hesaplanırken bu hususun dikkate alınmasının doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının kişisel mal savunmasını ispatlayamadığını, taşınmazın müvekkili adına kayıtlı aracın satışından elde edilen para ve emekli ikramiyesi ile alındığını, emekli ikramiyesinin edinilmiş mal olduğunu, katılma alacağının düşük belirlendiğini belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kooperatif hissesinin tamamen müvekkilinin kişisel malları ile alındığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı ile, alacağın miktarı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 228 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı kadın vekilinin temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.