Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10910 E. 2024/449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığı, dolayısıyla davacı eşin katılma alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evlilik birliği içerisinde davalı erkeğe babasından devredildiği ancak davalı erkeğin tapu kaydının satış olduğunu iddia etmesine rağmen, satış olduğunu ispatlayamaması ve kanuni karinenin aksini ispat yükünün davalıda olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacı kadın yararına katılma alacağına hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1855 E., 2022/1965 K.

DAVA TARİHİ : 31.10.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile tekrardan esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/759 E., 2021/280 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil kabul edilmediği takdirde katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiğini ve Aarau Bölge Aile Mahkemesinin 30.01.2017 tarihli, OF 2016/170/mw/jl sayılı kararı ile boşandıklarını ve kararın 14.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, bu kararın Tarsus 2. Aile Mahkemesinin 2017/150 Esas, 2018/220 Karar sayılı kararı ile tanındığını ve tanımaya dair kararın kesinleştiğini, tarafların evlilik birliği içerisinde tasfiyeye konu taşınması aldıklarını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, davacı kadının, bu taşınmaz üzerinde katılma alacağı hakkının bulunduğunu, yine taşınmazın kirada olduğunu ve davacı kadının kira bedelleri üzerinde de hak sahibi olduğunu, cevap dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın evlilik birliği içerisinde satın alındığını, kadına ait ziynet eşyalarının da bu taşınmazın alımı sırasında bozdurulduğunu ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalı erkek tarafından annesine 30.200,00 TL bedelle devredildiğini, bu konu ile ilgili davalı erkeğin annesi aleyhine de dava açıldığını, iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tasfiyeye konu taşınmazın 1/2 oranındaki hissesinin davacı kadın adına tesciline, bunun mümkün olmaması durumunda davacı kadının mal rejiminden kaynaklanan alacağının davalı erkek tarafından davacı kadına verilmesine, taşınmazın kirada olması durumunda kira gelirinin yarısının davalı erkek tarafından davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını ve öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, davanın esası ile ilgili olarak ise dava konusu edilen taşınmazın, gerçek bir satış işlemi sonucu elde edilmediğini, taşınmazın öncesinde davalı erkeğin babasına ait olduğunu ve davalı erkeğin babası tarafından davalı erkeğe bedel alınmaksızın devredildiğini, babasının vefatından sonra ise kardeşleri ile yaşanan anlaşmazlık sonrası davalı erkek tarafından dava konusu taşınmazın bedel alınmaksızın annesine devredildiğini, davalı erkeğin, taşınmazı alabilecek maddî gücü de bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde davalı erkeğe, babasından satış suretiyle devredildiği, bu hali ile bağış olarak kabul edileceği, bu satışın bağış olmadığı, gerçek bir satış olduğu yönündeki iddianın ise davacı kadın tarafından başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlaması gerektiği, yargılama sırasında kadının tanıklarının dinlendiği, kadın tanığı olan ...'in satış bedeli ve ödemenin nasıl yapıldığına yönelik bir beyanda bulunmadığı, diğer tanık ...'ın ise taşınmaz bedelinin, davacı kadının çalışması karşılığı biriktirdiği para, ziynet eşyaları ve kendisinden aldığı borçla birlikte kalan kısmının davalı erkek tarafından tamamlanarak ödendiğini beyan ettiği, bu hali ile davacı kadının iddiasını ispatına yönelik soyut nitelikteki tanık beyanları dışında bir delile dayanmadığı, satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde tarafların ortak katkısı ile satın alındığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde satış iradesinin ispatlandığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın davalı erkeğin babasından satış suretiyle devredildiği, dolayısıyla işlemin satış değil bağış olduğu, bu fiili karinenin aksinin iddia eden eş tarafından ispatlanmasının gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 13.06.2022 tarih, 2022/3443 Esas, 2022/5629 Karar, yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 14.06.2022 tarih, 2021/8440 Esas, 2022/5830 Karar sayılı kararları gereğince, dava konusu taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı erkek adına satın alındığının sabit olduğu, taşınmazın kanuni karine gereğince edinilmiş mal olduğu ve aksini ispat külfetinin davalı erkekte olduğu, fiili karinenin kanuni karinenin önüne geçemeyeceği, toplanan delillerden davalı erkeğin yapılan işlemin aslında satış değil bağış olduğunu dolayısıyla kişisel mal olduğunu ispatlayamadığı, edinilmiş mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla dava konusu taşınmazda davacı kadının katılma alacağı hakkının bulunduğu ve davanın kabulü ile kadın yararına katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile 116.320,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, her ne kadar dava dilekçesinde taşınmazın 1/2'sinin tapusunun iptali ile davacı kadın adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de eşlerden birine ait edinilmiş mallar üzerinde diğer eşinin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu olmayacağından bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın satış suretiyle elde edilmediği, davalı erkeğin babası tarafından bağış yolu ile devredildiği, davalı erkek tarafından herhangi bir bedel ödenmediği, babasının vefatından sonra kardeşleri ile yaşanan sorunlar nedeniyle yine bedelsiz olarak taşınmazı annesine devrettiği, davalı erkeğin taşınmazı alabilecek maddî imkanının da olmadığı, bağış iradesinin tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, tasfiye konusu taşınmazın davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı, taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığı ve ispatı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ıncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 inci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 inci maddesi, 222 inci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.