Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10994 E. 2023/3392 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilen taşınmazın davacıya devrine ilişkin hükmün kapsamı ve davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulünün doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devrine ilişkin hükmün tarafların iradelerini yansıttığı, mahkeme kararının protokol hükümlerine uygun olduğu ve davacının talebinin yasal dayanağı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/768 E., 2022/1427 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 E., 2022/82 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokol hükmünün yerine getirilmesini teminen tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma öncesinde yapılan anlaşmaya göre davalıya ait ..., ... Köyü Köyiçi mevkiinde bulunan 7693 parsel sayılı taşınmazın boşanma sırasında davacıya ait olacağını kararlaştırdıklarını, bu doğrultuda verilen kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen davalının karar gereğini yerine getirmediğini, davacının bu yöndeki girişimlerinin sonuçsuz kaldığını iddia ederek davanın kabulü ile Kırklareli İli, ... İlçesi, ... köyü Köyiçi ... yol üstü mevkiinde 7693 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına bulunan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, aynı mahiyette açıldığını ve dava açısından mahkemece görevsizlik kararı verildiği, derdestlik itirazında bulunduklarını, ilgili boşanma protokolünde "... tapuya kayıtlı ikametgah adresindeki daire, içindeki eşyalarla ...'ya bırakılacaktır." maddesinin yer aldığını, parsel numarasının dahi belirtilmediğini, mahkemece kararın 3 numaralı bendinde “...... köyü Köyiçi ... yol üstü mevkiinde 7693 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından davalı adına kayıt ve tescil işlemlerinin yapılmasına...” şeklinde protokol kapsamının dışına çıkar şekilde hüküm kurulduğunu, davalının bu durumu fark etmediğini, hükmün bu haliyle kesinleştiğini, protokole uygun devir işleminin gerçekleştirilebilmesi için tapu ve kadastro müdürlüklerinde tescil ve kat irtifakı işlemlerinin yapılması gerektiğini, bu taşınmazın içinde davalıya iki katlı yapı ve yan tarafında da yine küçük bir yapı olduğunu, iki katlı yapının alt katının iş yeri üst katın ise mesken niteliğinde bulunduğunu, ortak ikamet edilen yerin bu daire olduğunu, protokol gereği davacıya verilmesi gereken yerin sadece bu daire olduğunu, kat irtifakının mahkemece konulan tedbir nedeniyle gerçekleştirilemediğini, davacının kötü niyetle dava açtığını, anlaşmalı boşanma kararındaki hükmün protokole uygun hale getirilmesi için tavzih talebinde bulunduklarını davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davasında hâkimin, boşanma ve fer'îlerine ilişkin hüküm kurup, mal rejiminden kaynaklı talepler açısından protokol onanarak tarafların verilen kararın kesinleşmesiyle birlikte hak talep etme imkanlarının doğacağı, anlaşmalı boşanma davasında mal rejiminden kaynaklı bir taşınmazın tesciline yönelik karar verilemeyeceği, somut olayda; tarafların iradesinin evliliği boşanmayla sonlandırmak olduğu, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu kararla talebin aşıldığı, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, tarafların iradesinin boşanmaya ilişkin olduğundan protokol hükümlerinin onanmasına yönelik hüküm fıkrasına dikkat göstermemelerinin muhtemel olduğu, zira iradelerinin aralarında yaptıkları protokol ile boşanma hükmünü elde etmek olduğu, bu nedenle değerlendirilmesi gereken husunun dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı noktasında toplandığı, protokol altına imza atarak mahkeme huzurunda protokolün kabul edilmesinin protokol şartlarının taraflarca bilindiğine kesin delil olduğunun sabit olduğu, mahkemenin talebi aşarak vermiş olduğu karar doğrultusunda taşınmazın tamamını talep etmenin ise dürüstlük kuralına aykırı bir eylem oluşturacağı, davalı cevap dilekçesinde anlaşmanın daire için olduğu, kat mülkiyeti için tapuya müracaat ettiği, daireyi davacının üzerine geçirmek için gerekli işlemleri yaptığını beyan ettiği, buna ilişkin projeyi de dosyaya sunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kötü niyetli bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının anlaşmalı boşanma davasının birinci celsesinde taşınmazın davacıya devredileceğine dair beyanının zapta geçirilerek davacı tarafından imzalandığı, anlaşmalı boşanma kararı ve içeriğinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, kesin hüküm haline gelen karar içeriğinin mahkemece geçmişe dönük olarak tartışılmasının yasal olarak mümkün bulunmadığı, karar gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediği, tavzih talebinin de reddedildiği, davacının talebinin yasal ve kesin hüküm gereğinin yerine getirilmesine ilişkin bulunduğu, objektif olmayan gerekçeler ile kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın tümden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davası sırasında mal rejimine ilişkin karar kurulmasının gerekmediği, ancak anlaşmalı boşanma davasındaki taşınmazın tapu kayıt bilgileri ile birlikte davacıya bırakılacağına ilişkin ayrıntılı ve beyanların olduğu, tarafların protokol altındaki imzalarını inkar etmediği, tarafların boşanma protokolünde yer alan düzenlemeleri yazılı belgelerle ya da sözlü beyanları ile açıklamaları, değiştirmeleri, kaldırmaları veya bazı yönlerden düzeltmelerin yapılabileceği,boşanma dava dosyasındaki bu belge ve beyanların tümüyle mahkeme içi ikrar, kesin delil olma etkisinde olacağı, mal rejimi tasfiyesine ilişkin talepler yönünden tescil talebi de dahil bağlayıcı sonucuna göre davalının bu hükmün gerçek iradelerine yansıtmadığına dair itirazının dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, Kırklareli İli, ... İlçesi, ... Köyü Köyiçi ... yol üstü Mevkiinde 7693 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına bulunan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafların iradesinin protokol kapsamında boşanma olduğu, mahkemenin tarafların iradesi aşarak hüküm kurduğu, bu durumu o an fark edemediği, protokol maddesine bakıldığında, "...... tapuya kayıtlı ikamet adresindeki daire, içindeki eşyalarla ...'ya bırakılacaktır..." şeklinde düzenleme bulunduğu, buradan da tarafların ikamet adresi ve içinde ki eşyalar kelimeleri ile iradelerinin bu yönde olduğunu açıkça anlaşılabileceği, aralarında ki fiili kullanım şeklinin de bunun göstergesi olduğu, alt katı davalının iş yeri olarak kullandığı, üst katında kadının halen oturduğu, üst katın tescilini vermeye çalıştığı ancak kadının kötü niyetli olarak tamamının tescilini talep ettiği, hukukun kötü niyeti korumayacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan anlaşmalı boşanma hükmünün yerine getirilmesini teminen tapu iptali ile tescil davasında tarafların aralarında yaptıkları anlaşmanın istinaf edilmeyerek kesinleşen mahkeme hükmüne hatalı geçmesinin davacıya hak sağlayıp sağlamayacağı ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 inci maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.