"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/388 E., 2022/2177 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av.....
DAVA TARİHİ : 05.08.2019-20.08.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/618 E., 2020/763 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evliliğin başından bu yana müvekkiline kötü davrandığını, müvekkiline sürekli hakaretler edip ... kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilini evden kovmakla tehdit ettiğini, müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, evliliğin kendine yüklediği hiç bir görevi yerine getirmediğini, evinin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi eşi ve çocuğu ile kişisel ilişki bile kurmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuklar için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının evliliğin maddî ve manevî sorumluluklarını hiç bir zaman hakkıyla ifa edemediğini, davacı kadının psikolojik sorunlarının olduğunu, kadının aile bireylerinin müvekkiline saldırdığını, evi basıp kadını götürdüklerini, çocuk üzerinde baskı kurmaya ve babadan uzak tutmaya çalıştığını, çocuğun zihninde kötü bir baba profili yarattığını, eş ve anne olarak sorumluluklarını ihmal ettiğini; müvekkilinin ... bir esnaf olup kriz sebebiyle işlerinin oldukça sekteye uğradığını, eşinin ve çocuğunun ihtiyaçlarının karşılanması için zaman zaman borç altına girdiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Suriye ülkesi doğumlu oldukları ve ... sebebiyle ülkemize gelerek daha sonra Türk vatandaşlığını kazandıkları, davalı erkeğin telefoncu dükkanı işlettiği, davacı kadının ise bir dönem öğretmen olarak çalıştığı halen ev hanımı olduğu,evlilik sonrası tarafların bir dönem davacı kadının ailesi ile yaşadıkları, daha sonra davalı erkeğin ailesi ile yaşadıkları, kısa bir süre de bağımsız evde yaşadıkları, dosya içeriğine göre erkeğin ailesinin gelirlerinin olmadığı ve ailesinin oturduğu evin kirasını erkeğin ödediği, erkeğin çift kira ödememek ve ekonomik gerekçelerle ailesi ile oturmak istediği, kadının ise bağımsız evde yaşama yanlısı olduğu, çekirdek ailenin bağımsız evde yaşaması ana kural olup bağımsız ev temin etme sorumluluğunun erkeğe ait olduğu, tarafların erkeğin ailesi ile yaşadıkları dönemde erkeğin annesinin baskın kişiliği sebebiyle kadın ve erkeğin annesinin problem yaşadıkları, erkeğin gerekli çözümü ortaya koyamadığı, tarafların bağımsız evde yaşadığı dönemde de kadın ve erkeğin annesi arasında yaşanan problemlerin devam ettiği, tarafların ailelerinin evliliğe fazlasıyla müdahaleci olduğu, taraflar ve diğer tarafın aile bireyleri arasında hakaret ve şiddet boyutuna varan olaylar yaşandığı, kadının özel hastanede doğum yaptığı ve dosya içeriğine göre özel hastane masrafının kadın tarafından ödendiği; kadının ... hastanesi yerine özel hastanede doğum yapması ve erkeğin de hastane masrafını ödememesi sebebiyle taraflar arasında tartışma ve huzursuzluk yaşandığı, bu konunun taraflar arasındaki dosyaya tercümesi sunulan yazışmalara yansıdığı, kadına vefat eden babasından bir miktar para kaldığı ve erkeğin, kadının ev ekonomisine katkı sunmadığından şikayetçi olduğu, erkeğin annesinin anlatımına göre kadının çıkan tartışma sırasında erkeğe tabak fırlattığı; tanıkların duyuma ve tarafların aktarmasına dayalı beyanlarının hükme esas alınamayacağı, kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan mesaj ekran görüntülerinde erkeğin kadını tehdit ettiği, tabanca almaktan bahsettiği ve başka birisiyle evleneceğini söylediği, sunulan ekran görüntülerinden tam olarak hangi tarihte yazıldığı anlaşılamamakla birlikte yazışmalarda taraflar arasındaki boşanma davasından bahsedildiğinden davamızdan sonraki yazışmalar olduğu kanaatine varılmış ve bu eylemlerin kusur değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların fiili ayrılıktan bu yana anne yanında yaşıyor olmaları, yaşları, boşanma gerekçesi ve uzman raporu dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 400,00 TL tedbir nafakası ile 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının vefat eden babasında kalan bir miktar gelirinin olduğu, bu gelirin erkeğin gelirine yakın olduğu belirtilerek kadın yararına hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 06.03.2020 tarihinden itibaren kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, erkeğe yüklenen ve sübuta erdiği kabul edilen eylem ve davranışlarınkadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, tarafların yakınları tarafından gerçekleştirilen şiddet yada hakaret eyleminden tarafların sorumlu tutulamayacağı belirtilerek kadının manevî tazminat talebinin reddine, ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi gerektiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin yoksulluk nafakası talebi ile manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu, taleplerinin kabulü gerektiğini, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğunu, maddî tazminatın az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakasının miktarları, reddedilen manevî tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmesinin ... olmadığını, miktarların fazla olduğunu, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini, müvekkilinin tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, maddî tazminat, nafakalar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; evlilik birliğinin üzerine yüklediği maddî sorumlulukları tam olarak yerine getirmediği, sorumlulukları yerine getirmemek kastı ile evden ayrıldığı, taraflar arasında yaşanan bu olumsuz olaylar nedeni ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacı-karşı davalı kadına yüklenecek bir kusurun olmadığı, İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun olarak ileri sürülmeyen vakıalardan kadının sorumlu tutulmasının toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince "erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği maddî sorumlulukları tam olarak yerine getirmediği, sorumlulukları yerine getirmeme kastı ile evden ayrıldığı" vakıaları dışında taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmeyen vakıalardan tarafların sorumlu tutularak taraflara kusur yüklenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, belirlenen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek bir kusurun olmadığı, davacı kadının vakıa ve kendisine yüklenen kusur yönünden, erkeğin kendisine kusur olarak yüklenen vakıa yönünden istinaf başvurularında haklı oldukları anlaşıldığından davacı-karşı davalı kadının ve davalı-karşı davacı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının kabulüne, erkeğe yüklenen bu vakıa dışındaki tüm vakıaların gerekçeli karardan çıkarılmasına; tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları boşanmaya neden olan olaylarda belirlenen kusur durumu dikkate alındığında boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı elde eden kadın lehine uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerektiği, davacı-karşı davalı kadının çalışmadığı, sabit gelirinin mal varlığının olmadığı, boşanma ile ... duruma düşeceği dikkate alındığında, kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan tedbir ve yoksulluk nafakasının da az olduğunu, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat ve nafaka miktarları, nafakaların ÜFE oranında artırılması gerektiği, reddedilen manevî tazminat talebi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ... olmadığını ,miktarların fazla olduğunu belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, maddî tazminat, nafakalar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin ... olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve nafaka miktarları, nafakaların usulüne uygun olarak dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında artırım talebi olmadan ÜFE oranında artırılıp artırılamayacağı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile velâyetin düzenlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarına ilişkin yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakasının miktarları, reddedilen manevî tazminat ve nafaka talepleri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, maddî tazminat, nafakalar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile velâyet yönünden istinaf edilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde erkeğin karşı davasının kabulünün de istinaf edildiği, ne var ki kadın vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği, istinaf sınırlamasının "Kusur belirlemesi, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakasının miktarları, reddedilen manevî tazminat ve nafaka talepleri" olarak belirlendiği, tarafların kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların diger istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
3. 6100 sayılı Kanun'un 355 ... maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-karşı davalı kadın vekilinin erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre kadının erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.