"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin eşine anlayış ve hoşgörü göstermediğini bu nedenle tartışmaların çıktığını, aynı evin içerisinde iki yabancı gibi yaşadıklarını, müvekkilinin çocukları için katlandığını, çalıştığı parayı elinden aldığını, 2020 tarihinden itibaren fiilen ayrı yaşadıklarını çocukları ile ilgilenmediğini, iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini ortak çocuk Kerem'in velâyetinin müvekkile verilmesine, çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk irem için aylık1.000,00 TL yardım nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL manevî, TL maddî tazminata ve ziynet eşyası alacağının aynen iadesine mümkün değilse bedelinin ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu ileri sürerek; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuk Kerem'in velâyetinin babaya verilerek çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk İrem lehine 3.000,00 TL tedbir ve yardım nafakasına, erkek lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda, erkeğin, kadının maaş kartını elinden alarak ekonomik özgürlüğünü kısıtladığı, düzenli ve süreklilik arz eder bir şekilde ekonomik şiddet uyguladığı boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının herhangi bir kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve ortak çocuğun annesinin yanında kalması, ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılaması ile dosyaya sunulan sosyal inceleme raporları da nazara alınarak velâyetinin anneye verilmesine çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu davranışları, kadının evlilik birliğinden beklediği menfaatlerin zarara uğramış olması, paranın alım gücü, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaati gereği kadın için 6.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata, kadının düzenli bir çalışma hayatı ile geliri olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk İrem için yardım nafakası talebinin husumet yokluğu nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağı talebine yönelik davasının bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasını ispat edemediğini, evlilik birlikteliği içerisinde 15 yıl önceki olaylara ilişkin olarak müvekkiline kusur yüklendiğini, tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılıarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, dava dilekçesinde belirttiği maaş kartının erkek tarafından elinden alındığına dair vakıa uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurun, tarafların kadının maaş kartı kendisine verilmeden önce de, verildikten sonrada boşanma davası açılana kadar birlikte yaşadıkları, kadın tarafından, evlilik birliği içinde maaş kartının elinden alınmasına ilişkin erkeğe yüklenen kusurun affedildiği, en azından hoş görü ile karşılandığı, bu durumun erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tek kusurunun müvekkilinin elinden maaş kartını alarak ekonomik şiddet uyguladığına yönelik vakıa olmadığını davanın konusunun yıllardan beri maddî ve manevî anlamda mobing uygulayarak, müvekkilini küçük gördüğünü , kendisine bir saç tokası almasını kısıtlayarak insani değerlere layık görmediğini, son olarak da evden kovarak müvekkilini aşağıladığını ve küçük düşürdüğünü, evden kovulduktan sonra kredi çektiğini evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını evlilik birlikteliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile sarsıldığını, müvekkilinin de dayanacak gücünün kalmadığını ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.