"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2725 E., 2022/2274 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/439 E., 2021/289 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; satışa konu taşınmazın ailesinin birikimleriyle alınmış aile konutu olduğunu, eşinin 14.11.2016 tarihinde Türkiye İş Bankası'ndan kredi kullandığını, bilgisi ve muvafakati dışında bankanın lehine ipotek tesis ettiğini, ipotek tesisi sırasında işlem tarafı ve malik olmayan eşin açık rızasının alınmamış olduğunu, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulü ile icra dosyasında taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kendi adına Türkiye İş Bankası'ndan kredi kullandığını, kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere eşinin ve kendisinin yıllardır birlikte kullandıkları ortak konuta, banka lehine ipotek tesis işlemi yapıldığını, eşinin rızası olmaksızın taşınmaza ipotek tesis ettiğini, böyle bir şey yaptığına pişman olduğunu davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kaldırılması talep edilen ipotek işlemine, taşınmaz maliki ...'in eşi olan davacı tarafından açıkça muvafakat edildiğini, muvafakat yazısının dilekçe ekinde sunduklarını, davacı tarafın açık muvafakatine rağmen huzurdaki davanın kötü niyetli açıldığını, tapuda aile konutu şerhinin bulunmadığını, harcın eksik yatırıldığını, açılan davayı kabul etmediklerini, aile konutu iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile incelenen ipotek tesis belgelerinden, davacının ipotek tesisine açık rızasının bulunduğuna ilişkin beyanının ve imzasının mevcut olduğu, davacının imza inkarının da bulunmadığı aksine bu belgeyi imzalarken ne olduğunu bilmeden imzaladığını iddia ettiği, her ne kadar davacı bu şekilde bir iddiada bulunmuş ise de akıl sağlığı yerinde bulunan okuma yazması bulunan her kişinin imzası ile tasdik ettiği her beyanından sorumlu olduğu, bu hususta bilinçli davranması gerektiği, böyle bir gerekçe ile iyi niyetli davalı Bankanın çıkarlarını haleldar edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına ait olduğu belirtilen ... beyanının 11.11.2016 tarihinde alındığı, dava konusu ipotek tesisinin 07.11.2016 tarihinde yapıldığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 584 üncü maddesi gereğince, kefalet sözleşmesinde eşin rızasının, sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması gerektiğinin belirtildiği, ipotek tesisinde de bu hükmün uygulanması gerektiği, banka tarafından ... beyanının daha önce alındığı, aile konutu için verilmiş ... metni incelendiğinde borç miktarına ilişkin bir sınır bulunmadığını, davalı eşin bu taşınmaz hakkında daha sonra birkaç defa daha kredi kullandığı, bu durumun bankanın kötü niyetli davrandığını gösterdiği, tanık beyanı dikkate alındığında davacının belgeyi, kredi kartı alınması için imzalatıldığını zannettiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillere göre karar verildiği, İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının ipotek tesisine açık rızasının bulunduğuna ilişkin beyanının ve imzasının bulunduğu, davacının imza inkarında da bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadına ait olduğu belirtilen ... beyanının 11.11.2016 tarihinde alındığı, dava konusu ipotek tesisinin 07.11.2016 tarihinde yapıldığı, 6098 sayılı Kanunu’nun 584 üncü maddesi gereğince, kefalet sözleşmesinde eşin rızasının, sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması gerektiğinin belirtildiği, ipotek tesisinde de bu hükmün uygulanması gerektiği, banka tarafından ... beyanının daha önce alındığı, aile konutu için verilmiş ... metni incelendiğinde borç miktarına ilişkin bir sınır bulunmadığı, davalı eşin bu taşınmaz hakkında daha sonra birkaç defa dosya daha kredi kullandığı, bu durumun bankanın kötü niyetli davrandığını gösterdiği, tanık beyanı dikkate alındığında davacının belgeyi kredi kartı alınması için imzalatıldığını zannettiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının olşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenle kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.