"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1453 E., 2022/1493 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 27.12.2019
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kadının davasının kabulüne yönelik hükümlerinin kaldırılmasına, bu konuda yeniden hüküm tesisine, davacı-karşı davalı kadının ispatlanamayan boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer istinaf isteminin esastan reddine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin konusu kalmayan yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf isteminin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 05.07.2022 tarihli ve 2022/4711 Esas, 2022/6733 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairemizin 05.07.2022 tarihli ve 2022/4711 Esas, 2022/6733 Karar sayılı bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin kadının arkadaşları ile görüşmesine müdahale ettiğine ilişkin iddianın ispatlanmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin arkadaşlarıyla görüşmek isteyen eşine "bu saatte gitme" şeklinde, ek kartıyla alışveriş yapan eşine "yine ne aldın" şeklinde sözler söylemesinin kadının olağan harcamalarına karışmak, sürekli hesap sormak ve kadının arkadaşlarıyla görüşmesine müdahale etmek şeklinde yorumlanıp kabul edilmesine olanak bulunmadığı, bu eylemlerin davacı karşı davalı kadın için ortak hayatı çekilmez hale getirdiği, ortak hayatın davacı kadın için katlanılamaz, tahammül edilemez bir hale soktuğunun kabulüne de olanak bulunmadığı gerekçeleri ile direnme kararı verilerek davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı karşı davalı kadın tanığı Handan`ın duruşmada '' davalı yapı itibariyle bencil bir insandır, Pirelli`de çalışıyordu, emekli oldu, kendisine harcama yapar ama çocuklarına harcama yapmaz, örnek vermem gerekirse tatile giderken kendi istediği yere gidilir, çocukların ya da ailenin istediği yere gidilmez'' şeklindeki beyanı, davacı-karşı davalı kadın tanığı Burak`ın '' davalı bazen bencillik yapıyordu, kendi çocuklarının EBA için bilgisayarları yok, davalı kendisine bilgisayar aldı, çocuklarına bilgisayar almadı, davalı davacının arkadaşlarına gitmesine izin vermezdi, arkadaşları ile görüşmesini kısıtlamaya çalışırdı, örneğin bu saatte gitme derdi, herhangi bir saatte bile söylüyordu, ablam davalıya artık katlanamıyor, bir araya gelemiyorlar, kesin tartışma çıkıyor'' şeklindeki beyanları karşısında İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğe yüklenilen kusurların gerçekleştiği, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği bu nedenlerle Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.