Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11218 E. 2024/3924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargılama sırasında vefat eden eşin mirasçılarının, boşanma davasının münhasıran sağ kalan eşin kusur tespitine dönüşmesi halinde davaya devam etmesinde hukuki yarar olup olmadığı ve sağ kalan eşin kusurlu bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, vefat eden eşin kusur tespiti davasına devam etmelerinde hukuki yarar olduğu ve sadece sağ kalan eşin kusurunun değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda somut olayda kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin, mirasçıların davaya devam talebini reddeden ve kadını kusurlu bulan kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2066 E., 2022/2085 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/232 E., 2022/512 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... mirasçıları vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, önceki evliliğinden olan çocuklarının baskısı ile işbu davayı açtığını ve erkek ile kadının görüşmesini engellediklerini, kadının baskı altında ve zorla notere götürülerek mirastan feragat sözleşmesi yaptırıldığını, ancak bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, irade fesadı hallerinin mevcut olduğunu, davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine 2 kez boşanma davası açıldığını, feragat edildiğini ve dava dilekçesinde dayanılan vakıaların affa uğradığını, dava dilekçesinde dayanılan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının kadını tehdit ettiğini iddia ederek öncelikle davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise kadın yararına 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olduğu, davacı erkeğin yargılama sırasında 10.04.2021 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının davaya devam etmek istedikleri yönünde dilekçe ve vekâletname sunduğu, davacı erkeğin vefatı sebebiyle boşanma davasının konusuz kaldığı, kusur belirlemesi yönünden yapılan incelemede ise kadının, hakaret ettiği, sık sık erkeğe yalnız bıraktığı, erkeğin ise önceki evliliğinden olan çocukları ile kadın arasındaki dengeyi sağlayamadığı, çocuklarının izin vermediğini söyleyerek kadının yanına dönmediği, bu hususun ses kayıtları ve tanık beyanlarından ispatlandığı, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle; davacı erkeğin ölümü sebebiyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin davalı kadın üzerinde bırakılmasına, erkek mirasçıları yararına maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur belirlemesinin eksik yapıldığı, yine miras bırakana kusur yüklenmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ses kayıtlarının hükme esas alınamayacağı, kararın gerekçesiz olduğu, dava dilekçesinde kadına atfedilen kusurlu davranışların erkek tarafından affedildiği, kadının, hukuka aykırı bir şekilde miras hakkından mahrum bırakıldığı, erkek tarafından en son açılan ve feragat nedeniyle reddine karar verilen davadan sonra tarafların bir araya gelmediği, erkeğin çocuklarının engel olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin erkek aleyhine hükmedilmesi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kadın tarafından 19.10.2015 tarihli sözleşme ile mirastan ivazlı şekilde feragat ettiği, bu sözleşmenin geçersizliği ile ilgili iptaline dair dava açılmadığı, davalı kadının, davacı erkeğin mirasçısı olamayacağı, davacı erkek mirasçılarının davaya devam etmelerinde hukuki yararlarının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince bu husus gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde kadına yüklenen hiçbir vakıanın ispat edilemediği, davacı erkeğe kusur yüklenmesinin ise hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince sadece sağ kalan eş yönünden kusur belirlemesinin yapılması gerektiği belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı erkek mirasçılarının davaya devam etme taleplerinin hukuki yarar yokluğundan reddine, İlk Derece Mahkemesi hüküm kısmının ikinci bendinin karardan çıkartılmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, davacı erkek mirasçılarının işbu davaya devam etmede hukuki yararlarının bulunduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hangi gerekçe ile tazminata hükmedilmediğinin belirtilmediği, yargılama gideri, vekâlet ücreti yönünden kararın hatalı olduğu belirtilerek; tazminatlar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup uyuşmazlık, yargılama esnasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kalan boşanma davasında davacı erkek mirasçılarının kusur belirlemesi yönünden davaya devam etmekte hukuki yararları bulunup bulunmadığı, var ise sağ kalan eş olan kadının boşanmaya sebep olacak derecede kusurunun tespit edilip edilmediği, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut olayda; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, davalı kadın tarafından 19.10.2015 tarihli sözleşme ile mirastan ivazlı şekilde feragat edildiği, bu sözleşmenin geçersizliği ile ilgili iptaline dair dava açılmadığı, davalı kadının, davacı erkeğin mirasçısı olamayacağı, davacı erkek mirasçılarının 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden davaya devam etmelerinde hukuki yararlarının bulunmadığına karar verilmişse de 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinde mirasçıların kusur belirlemesi yönünden davayı takip etme haklarını ortadan kaldıran bir hükmün bulunmadığı gibi buna ilişkin başkaca bir düzenlemeninde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

3.Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında davacı erkeğin 10.04.2021 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, böylelikle tarafların boşanma talepleri konusuz kalmıştır. Davacı erkek mirasçıları tarafından davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi uyarınca devam edilmiş, bu şekilde boşanma davası aynı Kanun'un 181 inci madde uyarınca münhasıran sağ kalan eşin kusur tespiti davasına dönüşmüştür. O halde; ortada kusur tespitine ilişkin bir davanın varlığından söz edilebilir. Eldeki davada yargılamanın konusu münhasıran sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurunun bulunup bulunmadığı olup yalnızca bu hususta delillerin değerlendirilmesi ve hüküm kurulması gerekir. Öyleyse, sadece sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti ile bu kusur tespiti davasının sonucu olarak tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden sağ kalan eş olan kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışı ispat edilmemiştir. Hal böyle iken 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu Mahkemece kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur tespiti talebinin reddi yönünden davacı erkek mirasçıları yararına, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden ise davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,

Duruşma için takdir edilen 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacı mirasçılarından alınıp davalıya, davalıdan alınıp davacı mirasçılarına verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.