"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/577 E., 2022/713 K.
DAVACI- DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI- DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 28.07.2015
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının alınıp iade edilmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına velâyetin kendisine verilmesine, lehine 1.500,00 'er TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile 200.000,00 'er TL tazminata, düğünde takılan ziynetlerin kadına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı asıla usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; davalı- davacı asıl davaya süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı-davacı erkek vekili birinci bozma kararından sonra nafakanın kaldırılması istemiyle açmış olduğu birleşen dava dilekçesinde kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2015/494 Esas, 2020/411 Karar sayılı kararıyla; erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede bir kusurunun varlığının ve ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle; kadının ziynet alacağı ve boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı tarafların vekillerince boşanma davası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2020/1103 Esas, 2021/581 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu ve erkeğin, kadının boşanma davasının kabulünü talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle; kadının istinaf başvurusunun esastan, erkeğin istinaf başvurusunun ise usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 01.11.2021 tarihli ve 2021/5155 Esas, 2021/7945 Karar sayılı bozma kararıyla; erkeğin kadına uyguladığı fiziksel şiddetin süreklilik arz ettiği, fiziksel şiddetin affedildiğinden söz edilemeyeceği, erkeğin ortak çocuğun hastalığına kayıtsız kaldığı, ilgisizliğinin çocuğun hayatını tehlikeye düşürecek ihmal boyutunda olduğu, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına ve sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyularak sürekli şiddet uygulayan ve çocuğun hastalığına kayıtsız kalan erkeğin tam kusurlu olduğu ancak kadının düzenli geliri olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşmediği gerekçesiyle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve çocuklar lehine hükümde belirtilen tedbir nafakalarının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, her bir çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadının ziynet alacağı davasının reddine ve erkeğin birleşen tedbir nafakası davası konusuz kaldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi, kişisel ilişki ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.
2.Dairenin 04.07.2022 tarihli ve 2022/6075 Esas, 2022/6677 Karar sayılı bozma kararıyla; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu ve düzenli geliri bulunmayan kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle; hükmün tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden kadın lehine bozulmasına, kadının sair ve erkeğin bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozmanın kapsamı dışındaki kısımlarının onanmasına; kadının reddedilen ziynet alacağı talebi temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından bu yönden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının boşanma sürecinde ara ara çalışmalarının bulunması ve çalışmaya engel bir durumunun olmadığı da gözetilerek yararına bir defaya mahsus toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin uygun olduğu, kadın lehine hükmedilen tazminatların tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ve hakkaniyet ilkesine göre az olduğu gerekçesiyle; bozma kararına uyularak kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına toptan ve bir defaya mahsus olmak üzere 40.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 37.500,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatların erkeğin kusurları ve ekonomik durumu dikkate alındığında az olduğunu, kadının sözleşmeli olarak çalıştığını, yoksulluk nafakasına toptan olarak hükmedilmesinin doğru olmadığını ve ayrıca yoksulluk nafakası miktarının da az olduğunu ileri sürerek; kararın tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasına toptan olarak hükmedilmesi ve miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı ve yoksulluk nafakasına toptan olarak hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı- davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı- davalı kadına yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.