Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11330 E. 2023/1563 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında belirlenen uzman eşliğinde kişisel ilişki kurma düzenlemesinin çocuğun yüksek yararı açısından uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararının gözetilmesi ve daha önceki bozma kararına uygun olarak uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; veâyeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının madde kullandığını, müşterek çocuğa bakmadığını, müşterek çocuğun kalp hastası olduğunu, müvekkilinin erkek tarafından şiddete ve hakarete maruz kaldığını açıklayarak tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 2.500,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli ve 2018/938 Esas, 2020/88 Karar sayılı kararıyla; erkeğin uyuşturucu madde kullandığı, eve ve çocuğa bakmadığı, kadına ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesiyle davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 2. ve 4. Pazar günü saat 09.00 ile saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ile saat 17.00 arasında yatısız olacak şekilde görmek, gözetmek ve alıkoymak sureti ile kişisel ilişkinin tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 2.500,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişki düzenlemesi ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2020/1750 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararıyla kadının çalışmadığı, kadın sığınma evinde kaldığı, erkeğin ise, kendi beyanına göre mobilya ustası olduğu, aylık 3.000,00 TL kazandığı, bu durumda 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesindeki koşulların kadın lehine oluştuğu, Mahkemece kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek tarafından, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 21.06.2022 tarihli 2022/3664 Esas ve 2022/6072 Karar sayılı kararıyla ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesinin çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de hak olduğu, kişisel ilişkinin sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceği veya kaldırılabileceği, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ortak çocuğun üstün yararı da dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin bir sosyal çalışmacı, psikolog ya da pedagog refakatinde kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuş, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; velâyeti davacı anneye verilen 07.01.2016 doğumlu ortak çocuk ile davalı baba arasında bir sosyal çalışmacı, psikolog veya pedagog refakatinde her ayın 2. ve 4. Pazar günü saat 09:00 ile 17:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü saat 09:00 ile saat 17:00 arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, psikolojisi bozuk ve uyuşturucu bağımlısı olan davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesinin çocuğun menfaati göz önünde bulundurulduğunda hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci ve 323 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.