"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1743 E., 2022/1467 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... mirasçıları ... ile ... vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, yalan söylediğini, borçlandığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, alkol kullandığını, kadının önceki evliliğinden olan kızına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, iftira attığını, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte olunması durumunda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2017 tarihli, 2016/834 E., 2017/1007 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında ağız münakaşası olduğu, erkeğin, kadını ortak konuttan kovduğu, kadına aşağılayıcı sözler söylediği, kadının önceki evliliğinden olan kızı hakkında konuştuğu, iftira attığı, taraflar arasında yaşanan son kavgadan sonra tarafların ayrı yaşamaya başladığı ve bu durumun taraflar arasında geçimsizliği sebebiyet verdiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların yaşı ve anne şefkatine muhtaç oldukları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararı ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olmadığı, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin yasal şartları oluşmayan tazminat istemlerinin ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2018/2108 Esas, 2020/1310 Karar sayılı kararıyla; boşanma kararının 17.05.2018 tarihinde kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının önceki evliliğinden olan kızına kötü davranan ve hakkında ithamlarda bulunan, kadını ortak konuttan kovan, kadına hakaret eden erkeğin ağır, erkeği ortak konuta almayan kadının ise az kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri ve yoksulluk nafakası miktarının isabetli olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal şartları oluştuğu, miktarlarının ise isabetli olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında isabetli olduğu belirtilerek; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 04.11.2021 tarihli, 2021/6843 Esas, 2021/8200 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kusur belirlemesi yönünden kısmen düzeltme yapılmasına rağmen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu hali ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı bu hususun tek başına bozma sebebi olduğu gerekçesiyle hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı erkeğin yargılama sırasında vefat ettiği ve mirasçılarının davaya dahil edildiği, taraf teşkilinin tamamlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının önceki evliliğinden olan kızına kötü davranan ve hakkında ithamlarda bulunan, kadını ortak konuttan kovan, kadına hakaret eden erkeğin ağır, erkeği ortak konuta almayan kadının ise az kusurlu olduğu belirtilerek; hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı erkeğin ölümü ile davanın konusuz kaldığını, iştirak nafakası ödemekle sorumlu tutulan kişinin vefat ettiği ve iştirak nafakasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanma kararının kesinleşmediği, davalı kadın vekilinin mazeretinin haksız yere reddedildiği, savunma hakkının ihlal edildiği, davacı erkeğin mirasçılarının davaya dahil edilemeyeceği, tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu, miktarların güncellenmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; boşanma istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davacı erkeğin ölümü ile davanın konusuz kalıp kalmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, savunma hakkının ihlal edilip edilmediği, taraf teşkili noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 181 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 27 inci maddesi, 114 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; Anayasa'nın 141 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının, erkeğin vefat ettiği tarihe kadar geçerli olacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL. vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacı mirasçılarına verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.