Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11393 E. 2023/2932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir boşanma davası varken, aynı taraflar arasında boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce açılmış ikinci bir boşanma davasında, tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan ve kesinleşen boşanma davasından sonra, kesinleşmeden önce açılan ikinci boşanma davasında, her iki davanın da kusur durumu birlikte değerlendirilerek tazminat talepleri hakkında hüküm kurulması gerekirken, ilk davanın kesinleşmesi nedeniyle ikinci davada tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/168 E., 2022/950 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/213 E., 2021/728 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacıerkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 2. Aile Mahkemesi'nde 2017/34 esas sayılı dosyası ile boşanma davasının olduğunu, kadının boşanma davasının henüz kesinleşmediğini ancak kadının bu süreç içerisinde bir başka erkek ile gönül birlikteliği yaşadığını ve ayrıca dini imam nikah ile evlendiğini, kadının dini nikah ile evlenerek birlikte yaşamasının zina nedeni ile boşanma şartlarını oluşturduğundan tarafların boşanmasına karar verilebileceğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle olmadığı taktirde 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak 02.07.2020 tarihte tebliğ edilmiş olup davalı kadın tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında görülen ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas ve 2018/397 Karar sayılı boşanma davasının Yargıtay denetiminden geçerek 30.06.2020 tarihinde kesinleşmiş olması sebebiyle artık yargılama yapılamayacağı, boşanmanın fer'î niteliğinde olan maddî ve manevî tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı belirterek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tüm kusurun kadında olduğunu, zina eyleminin gerçekleştiğini, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının hukuki karşılığı bulunmadığını, zina nedeniyle boşanma davasının 26.06.2020 tarihinde açılmış olduğunu tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ... Aile Mahkemesinde görülen davanın ise 30.06.2020 tarihinde onanarak kesinleştiğini, zina davası açıldığında boşanma davasının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olsa dahi tazminatlar yönünden taleplerin kabulü gerektiğini, boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleşen olaylara ilişkin ayrıca dava açma hakkının bulunduğunu ilk açılan boşanma davasında takdir edilen tazminatlar ile zina davasının kabulü nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarının kıyaslanamayacak olduğunu, boşanma kesinleşmeden başka bir erkekle dini nikah kıyan kadın yönünden manevî tazminat miktarının değerlendirilmesi gerektiğini, her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, dava konusu olan zina eyleminin sosyal medya fotoğrafları, whatsapp yazışmaları, tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlandığını kadının dini nikahla bir başka erkekle evlendiğini ve bu vakıanın zina olarak kabulünü gerektirdiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı erkek tarafından ... 1. Aile Mahkemesinin 2017/34 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış, verilen boşanma kararı istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek nihai olarak 30.06.2020 tarihinde Dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Ancak, verilen boşanma hükmü kesinleşmeden eldeki davada davacı erkek tarafından 26.06.2020 tarihinde zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ancak yargılamaya dosyalar birleştirilmeden devam edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince hem daha önce açılıp görülen boşanma dava dosyasında kesinleşen kusur durumları, hem de erkeğin eldeki boşanma dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek tarafların kusur durumları harmanlanarak, erkeğin eldeki davadaki tazminat talepleriyle ilgili hukuka uygun olarak hüküm kurulması gerekirken; eldeki boşanma dosyasında erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile tazminat taleplerinin reddi doğru değildir. O halde; İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan önceki tarihli boşanma davası ile eldeki boşanma dava dosyasındaki tarafların iddia ve savunmaları kapsamındaki tüm deliller değerlendirilip, tarafların kusur durumlarının harmanlanması ve tek bir kusur belirlemesi yapılması, belirlenecek kusur durumuna göre de erkeğin fer'î talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.