Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11409 E. 2023/3362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, icra yoluyla satışı yapılan taşınmaz üzerindeki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, icra satışının geçerliliği konusunda kesinleşmiş mahkeme kararının bağlayıcılığını ve davacının satışın iptali için gerekli delilleri sunamadığını değerlendirerek davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1442 Esas, 2022/2210 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/326 E., 2022/220 K.

Taraflar arasındaki asıl ipoteğin kaldırılması ve birleşen tapu iptal ve tescili ile aile konutu şerhi konulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleşen davalara yönelik dosyaların tefrik edilmesine, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, harç tamamlanarak yargılamaya devam edilmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptal ve tescili ile aile konutu şerhi konulması davalarının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve birleşen dava dilekçesinde; ... ili Yeşilyurt ilçesi ... mh. 3427 ada, 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, tapu kaydının iptali ile 1/2'sinin davacı adına tesciline, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde davayı kabul etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2019 tarih ve 2017/559 Esas, 2019/969 Karar sayılı kararı ile asıl ipoteğin kaldırılması davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil talebine ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2021 tarih ve2021/844 Esas, 2021/1083 Karar sayılı kararı ile; dosyanın dairenin 2020/221 Esas numarasına kaydedildiğini, söz konusu dosyada ipoteğin kaldırılması davası yönünden karar incelenerek, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil talebine ilişkin davanın tefrikine karar verildiği, tefrik edilen dosyanın dairenin 2021/844 Esas sırasına kaydedildiği, Aile konutu şerhi konulmasına yönelik isteğin maktu harca tabi ise de; tapu iptal ve tescil isteği taşınmazın aynına ilişkin olmakla değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabi olduğu, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 28 inci maddesi gereğince nispi harçlarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödeneceğinin, 32 nci maddesi gereğince ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemeyeceği hususlarının hüküm altına alındığını, davacı, dava dilekçesinde taşınmazın değerini 10.000,00 TL olarak gösterdiğini, İlk Derece Mahkemesince, gerekirse keşif yapılarak taşınmazın değeri belirlenip, bu değer üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde 492 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, harç noksanlığı giderilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de, davalının kullandığı ve davacı kadının müteselsil kefil olduğu krediye ilişkin kredi sözleşmeleri ile ipoteğe ilişkin belgelerin dosya içerisine alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırılma sebebine göre davacının diğer istinaf itirazlarını şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "İstinaf mahkemesinin ayırma kararı nedeniyle eldeki dosya cebri icra yolu ile bankaya yapılan satışın iptali ile tescil ve aile konutu şerhi konulması davasıdır. Davacı bankaya yapılan satış işleminin hukuka aykırılığını ispatla yükümlüdür. TMK 6.maddesi uyarınca iddia eden iddiasını isbatla mükelleftir. Davalı bankaya cebri icra yolu ile yapılan satışta usulsüzlük olmadığı ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/277 esas ve 2017/296 karar sayılı Yargıtay onamasından geçerek 15/03/2018 tarihinde kesinleşen kararı ile sabittir. Kesinleşmiş mahkeme kararları diğer mahkemeleri de bağlar. Bir cebri icra satışı ile ilgili yapılan satış işlemlerinin hukuka uygun olduğuna dair mahkeme kararı, diğer davalarda da hüküm ifade eder, bu karar mahkememiz bakımından da bağlayıcıdır. Bu durum hukuk devletinin ve hukuk güvenliğinin de bir gereğidir. Nitekim Anayasanın 138. Maddesinde mahkeme kararlarının bağlayıcılığı belirtilmiştir." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davaya konu taşınmazın 1/2'sinin kendi adına tescilini talep ettiği hususu da göz önüne alındığında İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 492 sayılı Kanun'un 28 inci, 30 uncu, 31 inci, 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.