"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2019 E., 2022/1363 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/942 E., 2019/773 K.
Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili uzun yıllar Almanya'da çalıştığını, tasarruf ve birikimleriyle İstanbul ili, ... İlçesi, 25 pafta, 936 ada, 463 parsel, 18 nolu bağımsız bölümlü taşınmaz ve İstanbul İli, ... ilçesi 41 pafta 191138 parselde bulunan ve üzerinde 4 daire ve 1 dükkan bulunan taşınmazı satın aldığını, bu taşınmazları davalı ... adına yaptırdığını, müvekkili ile davalının Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2006/705 Esas sayılı dosyası ile anlaşmaları olarak boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, boşanma protokolünün 5. maddesinde İstanbul ili, ... İlçesi, 25 pafta, 936 ada, 463 parsel, 13 nolu bağımsız bölümlü taşınmazın boşanmadan itibaren 1 sene içinde müvekkiline devredeceğinin belirtildiği ve İstanbul İli, ... ilçesi 41 pafta 191138 parselde bulunan taşınmazın satılarak iki dairenin bedelinin davalıya, kalan iki dairenin ve bir dükkanın bedelinin ise müvekkiline karar verildiği halde davalının çeşitli bahanelerle talebini yerine getirmediğini, davalının çocukları ile birlikte oturmasının ve çocukları tarafından yanlış anlaşılmaması için müvekkilinin bu güne kadar herhangi bir yasal yola başvurmadığını, almış oldukları duyumlara göre de davalının iş bu taşınmazın satımıyla elde ettiği bedele kira geliri elde edeceği başka taşınmazlar da satın aldığını, belirterek davalı adına kayıtlı bulunan İstanbul İli, ... İlçesi, 25 pafta, 936 ada, 463 parselde kayıtlı 18 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline ve takbis sistemi üzerinden yapılacak araştırma ile davalı adına olduğu tespit edilen taşınmazların, boşanma protokolüne uygun olarak müvekkili hissesine düşecek kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın evlilik birliğine daimi olarak maddî katkılarda bulunmasının mümkün olmadığını, uzun süreli gelir elde edecek işlerde çalışmadığını, davacının davasında hukuki bir yarar olmadığını, söz konusu protokolün 12.07.2006 ve 17.07.2006 tarihinde hazırlandığını, boşanma davasına ilişkin kararın da 2007 yılının Nisan ayında kesinleştiğini ve kesinleşme tarihinden itibaren on yıl geçtiğini, protokolün hazırlandığı dönemlerde 14 ve 9 yaşlarında olduğunu ortak çocukların ise şimdi 20 yaşlarına girmiş bulunduğunu belirterek davacının davasının reddine karar verlimesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile celp edilen bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2006/705 Esas 2006/855 Karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları ve hüküm fıkrasının dördüncü bendinde tarafların evlilik birliğinde edinilen malları ilişkin tasfiyesi edilmiş mallara katılım istemlerinden ve eşya iadesi istemlerinden ve haklarından feragat ettiklerinden ve boşanmanın fer'î niteliğinde olan nafaka, manevî tazminat istemlerinden feragat ettiklerinden bu yönlerinden huküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği ve bu kararda boşanma dosyasına sunulan anlaşma protokolünden söz edilmediği gibi protokolün onaylandığına dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü kapsamında, davacı yararına tapu iptal tescil yahut katılma alacağına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.