Logo

2. Hukuk Dairesi2022/1263 E. 2022/3850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve manevi tazminat talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadın hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı halde, bölge adliye mahkemesince davalının terör örgütü üyeliği nedeniyle soruşturma geçirdiği ve tutuklandığı gerekçesiyle tamamen kusurlu kabul edilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi, eksik inceleme ile hüküm kurulması sonucunu doğurduğundan bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davalının vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.

2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166) hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş; karar, davalı kadın tarafından yukarıda gösterilen yönlerden temyiz edilmiştir. Her ne kadar davacı erkeğin dava dilekçesinin davalı kadına usulünce tebliğine rağmen davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince kadının hazır edilen tanıklarının dinlenmesi doğru olmadığından, bölge adliye mahkemesince bu tanıkların beyanlarının hükme esas alınmaması doğru ise de; dosyanın incelenmesinde davalı kadının yargılandığı ceza dosyasına ilişkin davalıyı ilgilendiren evrakın tümü ve özellikle davalı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının dosyada bulunmamasına karşın, bölge adliye mahkemesince “Davalı eşin terör örgütü üyesi olmak suçu nedeniyle soruşturma geçirdiği ve tutuklandığı, hakkında cezalandırılması talebi ile dava açıldığı, terör örgütü üyesi olduğunun davacı erkek eşten saklandığı, davacı tarafından bu durumunun mevcudiyetinin olup olmadığına ilişkin sorulan suallere yönelik doğru beyanda bulunmadığı” gerekçesiyle davalının boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek davacı erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. O halde yapılacak iş; bölge adliye mahkemesince davalı kadın hakkındaki ceza dosyasının aslı veya onaylı örneği mahkemesinden getirtilerek incelenmek ve gerekirse ceza dosyasının sonucu beklenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma ve onama kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 20.04.2022 (Çrş.)