Logo

2. Hukuk Dairesi2022/2241 E. 2023/1661 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan ziynet eşyalarının iadesi, katkı payı ve katılma alacağı ile birleşen davada katılma alacağı davalarında, alacakların miktarı, davacı kadının taşınmaza yaptığı katkı oranı, ziynet eşyalarının akıbeti ve edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında değerlendirilecek taşınmazın bağış olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden yaptığı katkı iddiasının katılma alacağı talebi olarak değil, taşınmaza yapılan iyileştirme olarak değerlendirilmesi ve davacı kadın lehine her bir dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl dava yönünden ziynet ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi, katkı payı alacağı, birleşen dava yönünden katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 1987 yılında evlendiklerini, müvekkilinin Almanya'da günlük temizlik işlerine giderek elde ettiği gelirle iki çocuğunu okutup büyüttüğünü, çalışarak elde ettiği para, çocuk parası ile 112 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalı-davacı erkek adına satın alındığını, taşınmaz alınırken ayrıca müvekkiline ait ziynet eşyalarının (9 adet burma bilezik 22 ayar 30 gram ağırlığında, 1 adet ... hasırı 22 ayar, 1 adet 18 ayar gerdanlık, 1 adet 2 metre uzunlugunda 24 ayar zincir, 9 adet Cumhuriyet altını) kullanıldığını; taşınmaz üzerindeki evin yapımına 1998 yılında başlandığını, 2000 yılından önce tamamlandığını, evin yapılmasında müvekkilinin babası ve eniştesinin de bir bedel almaksızın yardımcı olduğunu; ev yapıldıktan sonra ev eşyaların alındığını müvekkilinin gerek taşınmazın edinilmesine gerekse ev eşyaların alınmasına ziynet eşyalarını vererek katkısı olduğunu; davalı-davacı erkeğin muvazaalı olarak taşınmazı devrettiğini, muvazaalı devrin iptali için dava açıldığını, davalı-davacı erkeğin müvekkilinin katkıları ile alınan ev eşyalarını götürdüğünü; müvekkilinin mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan taşınmaz ve eşyalar yönünden kişisel malı ile katkıdan dolayı katkı payı alacağı olduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi ile, ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedellerinin faizi ile birlikte tahsilini, tasfiye konusu 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesine ve iyileştirilmesine katkısı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiş; davacı-davalı kadın vekili 30.11.2020 tarihli dilekçesinde, talep miktarını ziynet eşyaları yönünden 65.827,00 TL, ev eşyası yönünden 6.430,00 TL, taşınmaz yönünden 147.729,00 TL olmak üzere toplam 220.006,00 TL'ye yükseltmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL alacağa dava, kalan 218.006,00 TL'ye ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; tasfiye konusu taşınmazın müvekkiline mihir olarak verildiğini, müvekkiline bağış yapıldığını, müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek birleşen davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı-davalı kadının hiçbir taşınmaza katkısının olmadığını, davacı-davalı kadın adına satın alınan taşınmaz olduğunu, bu taşınmazdan kira geliri olduğunu, davacı-davalı kadının aldığı kira bedellerinin alacaktan indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davacı-davalı kadın adına 854 ada 372 parsel 6 nolu bağımsız bölümün edinildiğini, taşınmazın bedelinin tamamının müvekkilinin kişisel mallar ile karşılandığını, taşınmazdan kaynaklı müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağı olduğunu belirterek yargılama sırasında yapılacak araştırma ve incelemeler sonucunda ortaya çıkacak gerçek alacak miktarını talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; davalı-davacı erkek vekili 26.11.2020 tarihli dilekçesinde talep miktarını toplam 102.500,00 TL'ye yükseltmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 22.08.2002 tarihinde satış nedeniyle davalı-davacı erkek adına tescil edildiği, taşınmaz üzerine taraflarca yaptırılan yapının 20-23 yıllık olduğu ve taşınmazın 1994-1999 yılları arasında gayriresmi olarak satın alındığı, bu yıllar arasında taşınmaz üzerine yapı yaptırıldığı, taşınmazın mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde gayriresmi olarak edinildiği, davalı-davacı erkeğin kişisel malı olduğu; davacı-davalı kadının taşınmazın edinilmesine ve yapının yapılmasına kayıtsız çalışarak elde ettiği gelir ve düğünde takılan ziynet eşyaları ile katkıda bulunduğu, davalı-davacı erkeğin çalışmasının düzenli, davacı-davalı kadının çalışmasının kayıt dışı ve part time ya da düzensiz olması nedeniyle hakkaniyet ve hayatın olağan akışına gereği davacı-davalı kadının çalışarak katkısının % 20 oranında olabileceği; taşınmazın dava tarihindeki değerinin 276.458,63 TL olduğuna yönelik bilirkişi raporunun usule, hukuka ve dosya içeriğine uygun olduğu, davacı-davalı kadının çalışarak katkısı nedeniyle katkı payı alacağının 55.291,73 TL ( 276.458,63 x % 20) olduğu; ayrıca davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının da kullanıldığı ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerinin 39.107,00 TL olarak belirlendiği, davacı-davalı kadının ayrıca taşınmazdan kaynaklı ziynet eşyaları nedeniyle katkı payı alacağının 39.107,00 TL olduğu, davacının toplam taşınmaz nedeniyle 94.398,73 TL katkı payı alacağının olduğu; taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların 15 yaşında olduğu, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde dikildiği, edinilmiş mal üzerinde yasa gereği eşlerin alacak hakkı olduğu, ağaçların güncel sürüm değerinin 19.000,00 TL olduğu, davacı-davalı kadının 9.500,00 TL katılma alacağının olduğu; ev eşyalarının kişisel mal olmadığı, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alındığı, söz konusu ev eşyalarının davalı-davacı erkeğin uhdesinde olduğu, bahsi geçen eşyaların değerinin yarısı oranında 6.450,00 TL katılma alacağı olduğu, ev eşyalarının tamamının davacı-davalı kadına ait olmadığı ve eşyaların ikiye bölünerek paylaştırılmasının da mümkün olmadığı; ziynet eşyalarının 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı, ziynet eşyalarının davacı-davalı kadının rızası dışında alındığına yönelik iddia olmadığı, ziynet eşyaları yönünden taşınmaza yapılan katkı nedeniyle katkı payı alacağı hesaplandığı, mükerrer alacak talebinin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı; birleşen davada tasfiye konusu 854 ada 372 parsel 6 nolu bağımsız bölümün 14.08.2008 tarihinde davacı-davalı kadın adına satış nedeniyle tescil edildiği, taşınmazın davalı-davacı erkek tarafından satın alınarak davacı-davalı kadına bağışlandığı, tanık beyanlarının da bağışı doğruladığı, taşınmazın davacı-davalı kadının kişisel malı olacağı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle 112 ada 22 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle toplam 94.398,73 TL katkı payı alacağının 1.000,00 TL'sine dava tarihi olan 22.01.2018, 93.398,73 TL'sine ıslah tarihi olan 30.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden 9.500,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 26.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline; ev eşyaları yönünden 6.540,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 26.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarına yönelik davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harcın kabul edilen miktara göre hatalı hükmedildiğini, kabul-ret oranına göre belirlenmesi gerektiğini, ziynet eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu durumda da tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin değerlendirilmesi gerektiğini; davacı-davalı kadının 1992-2001 yılları arasında çalışma kaydı olmadığını, katkı payı oranının takdiren belirlenmesinin hatalı olduğunu; ziynet eşyalarının da rızaen müvekkiline verildiğini, karşılıksız olarak verildiğinden katkı payı yönünden de reddedilmesi gerektiğini, ziynet eşyaları yönünden davacının katkı payı alacağı talebi olmadığını, kişisel eşyaların iadesi olarak ziynet eşyalarını talep ettiğini, talep dışında karar verilmeyeceğini, kişisel eşyanın iadesi talebi yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini; birleşen davada tasfiye konusu taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, bağış olmadığını, müvekkilinin bağış iradesi ve kastının olmadığını, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı kadının katılma alacağına yönelik açık talebi olmadığı, talebin katkı payı, ziynet ve çeyiz eşya alacağı olduğu, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ağaçlar ve ev eşyası yönünden katılma alacağı ilişkin talep olmamasına rağmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece takdir edilen katkı payı oranının hak ve nesafet kurallarına uygun belirlendiği, katkı payı alacağına ziynetlerin dava tarihindeki değerinin eklenmesinin hatalı olduğu; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelini istediği, öyleyle ziynet eşyalarının kabul edilmesi halinde ev eşyaları yönünden hüküm kurulamayacağı, davacı-davalı kadının ev eşyalarının ziynet eşyalarıyla alındığını kabul ettiği, ev eşyalarının evlilik sırasında getirildiğine yönelik bir iddia da olmadığı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı-davacı erkeğin ziynet eşyalarını aldığı bir daha vermediğinin mevcut delillere göre ispatlandığı; birleşen davada tasfiye konusu 854 ada 372 parsel 6 nolu bağımsız bölümün 14.08.2008 tarihinde satın alındığı, eşlerin evliliğin ... boyu süreceği inancıyla beraberlikten doğan dayanışma güven ve karşılıklı güvene dayanarak eşlerin birlikte yatırım yapmalarının bağış olarak değerlendirilemeyeceği, taşınmazın kişisel mal olduğunu ispat yükünün davacı-davalı kadında olduğu, bir kısım tanık beyanlarının genel ve soyut, bir kısım tanık beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı şekilde inandırıcılıktan uzak olduğu, davacı-davalı kadının bağış olduğunu ispatlayamadığı, kaldı ki davacı-davanı kadının mihir olarak verildiğini ileri sürdüğü, tarafların 1984 yılında evlendiklerine göre mihir borcu evlenirken söz konusu olabileceğine göre savunmanın tutarlı olmadığı; davalı-davacı erkeğin de taşınmazın kişisel mallarından karşılanması nedeniyle değer artış payı talep etmiş ise de, bu hususta iddialarını ispatlayamadığı, davalı-davacı erkeğin 854 ada 372 parsel 6 nolu bağımsız bölüm nedeniyle sadece katılma alacağı olduğu belirtilerek davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen birleşen dava ile asıl davada aleyhine hükmedilen katılma alacaklarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, asıl davada çalışma karşılığı belirlenen katkı alacağı ile ziynet bedeline yönelik istinaf talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüyle 112 ada 22 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle toplam 55.291,73 TL katkı payı alacağının 1.000,00 TL'sine dava tarihi olan 22.01.2018, 54.291,73 TL'sine ıslah tarihi olan 30.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; ziynet alacağına yönünden davanın kabulüyle 5 adet 22 ayar her biri 20 gr ağırlığında burma bilezik (15.800,00 TL), üzerinde 8 adet küçük altın ve bir adet yarım lira altın bulunan 18 ayar bir adet gerdanlık (4.627,00 TL), 1 adet 18 ayar 90 gr 2 metrelik zincirin (13.410,00 TL) aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 33.837,00 TL toplam ziynet bedelinden 200,00 TL'sinin dava tarihi olan 22.01.2018 tarihinden, 33.637,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 30.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden harcı ödenerek açılan usulüne uygun katılma alacağı davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına; çeyiz eşyası yönünden eşyaların kişisel mal olduğu ispat edilemediği gibi ziynetlerle alındığı iddia edildiğinden ve ziynetler yönünden hüküm kurulmuş olduğundan talebin reddine; birleşen davanın kabulüyle 854 ada 372 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden 102.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden alacak miktarının düşürülmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın arsasının 2002 yılından önce alınmış ise de yapının yıllara yayılarak yapıldığını, 2002 yılından sonra tamamlandığını, taşınmazın davalı-davacı erkeğin kişisel malı olmadığını, bu nedenle taşınmazın değerinin yarısının müvekkiline verilmesinin gerektiğini, yapının değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu, yapı yönünden katılma alacağı, arsa yönünden katkı ve değer artış payı alacağı hesaplanması gerektiğini; ziynet eşyaları yönünden kabul kararı verilmesi doğru ise de hesaplamanın hatalı olduğunu, resimde görülen altınların 09.12.2019 tarihindeki değerinin 65.827,00 TL olduğunu, bu miktara göre ıslah yapıldığını, ıslah edilen miktara göre karar verilmesi gerektiğini; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçların taşınmazın bir bütünü olduğunu, ayrı bir talep olmasına gerek olmadığını, bu yönden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini; ev eşyaları yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, eşyaların evlilik birliği içinde alınan eşyalar olduğunu, birikimleri ile eşyaların alındığını; birleşen davanın reddedilmesi gerektiğini, taşınmazın kişisel mal olduğunu, karşılıksız kazandırma yoluyla edinildiğini; davalı-davacı erkek lehine fazla vekalet ücreti hükmedildiğini, müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin ise düşük kaldığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde ve yapının yapılmasında davacı-davalı kadının katkısının olmadığını, o dönem davacı-davalı kadının çalışmadığını; her ne kadar davacı-davalı kadın ziynet eşyalarını aynen istemiş ise de ziynet eşyalarının rızaen verildiğini, ziynetlerin tekrar istenemeyeceğini; birleşen davada değer artış payı alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin yurtıdşında çalışıp emeğinin karşılığı olan kişisel mallarıyla alındığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iddia, talep, ispat, alacak miktarı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Asıl dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi, katılma ve katkı payı alacağı; birleşen dava ise katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 33 üncü maddesi, 110 uncun maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ıncı maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devamı maddeleri ile 646 ncı maddesi; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 8 inci maddesi, 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-davalı kadının 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden katılma alacağına ilişkin talebi olmadığı, talep dışında karar verilemeyeceği gerekçesiyle ağaçlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, yapılan hukuki nitelendirme hatalı hatalı olmuştur. Şöyle ki, 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca, maddî olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olup davacı-davalı kadın vekilinin dava dilekçesinde 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesine ve iyileştirilmesine çalışarak ve ziynet eşyalarıyla katkıda bulunduğunu belirterek alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla, taşınmaza dikilen ağaçların taşınmaza yapılan iyileştirme niteliğinde olmasına, çalışarak elde edilen gelirin 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) inci bendine göre edinilmiş mal olmasına ve iddianın ileri sürülüş şekline göre, davacı-davalı kadının taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden katılma alacağı isteminin olduğunun kabulü gerekir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

4. Somut olayda, davacı-davalı kadının asıl dava dilekçesinde birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürerek dava açtığı, diğer bir deyişle davaların yığılması şeklinde davacı-davalı kadının ziynet eşyaları ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı iki ayrı bağımsız davasının bulunduğu anlaşılmakla, asıl davada her bir dava için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kabul oranına göre davacı-davalı kadın lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçlar ve asıl davadaki vekâlet ücreti yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin Faruk'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Emine'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.