Logo

2. Hukuk Dairesi2022/3583 E. 2022/5411 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kadına yönelik hakaret içermeyen ancak aşağılayıcı davranışlarının boşanmaya sebep olan kusurlu eylemler olarak değerlendirilmesi, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bu davranışların manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat, velâyet ve hükmedilen nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki 2. bendin ve davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki 2. ve 3. bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe “birçok kadınla süreklilik arz edecek şekilde telefonla görüştüğü ve para yolladığı”, davalı-karşı davacı kadına ise “başka insanlarla kıyaslama yaparak aşağılayıcı sözler söylediği ve karı koca ilişkisi kurmaktan kaçındığı”, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek her iki davanın kabulü ile boşanmaya ve ferilere karar verilmiştir. Tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine bölge adliye mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğe “hakaret” vakıası da kusur olarak yüklenerek yine tarafların eşit kusurlu olduğu tespiti ile boşanmanın ferileri yönünden hüküm kurulmuştur. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe “hakaret” vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de; hakarete yönelik tanık beyanlarının duyum üzerine olduğu ve dosyada mevcut olan hakaret mesajının dava tarihinden sonrasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, hakaret vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte görgüye dayalı tanık beyanlarından erkeğin evine düzenli olarak bakmadığı sabittir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkeğe ilk derece mahkemesince yüklenen kusurların yanı sıra “birlik görevlerini yerine getirmeme” vakıasının da kusur olarak yüklenmesi ve gerçekleşen kusur durumuna göre de davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

3-Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeblerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)