"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.11.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından evlilik birliliğin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış, davalı erkek süresinden sonra sunduğu 29.06.2018 tarihli cevap dilekçesinde kadın eşin kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Her iki tarafın da hazır bulunduğu 12.07.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı kadın vekili, davalı erkeğin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesine ve delillerinin toplanmasına muvafakat ettiklerini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde taraflar eşit kusurlu bulunarak davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi “Davalı erkeğe ihtarlı tebliğine rağmen davalı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi verilmediği, davalı erkek vekilinin ön inceleme duruşmasından önce sunduğu 29.06.2018 tarihli dilekçeye ve bu dilekçede belirtilen delillere davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında muvafakat etmesinin bu dilekçenin cevap dilekçesi olarak kabul edilmesini sağlamayacağı, zira HMK'nin 141. maddesi gereğince süresinde verilmiş bir cevap dilekçesinde yer ... savunmaların açık muvafakat ile genişletilip değiştirebileceği, aksi düşüncenin kanunun amacına aykırı olacağı, davalı erkeğin usulüne uygun şekilde dayanmadığı vakıalar ve delilleri değerlendirilerek davacı kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, ilk derece mahkemesince de kabul edilen ve kesinleşen davranışlara göre davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu” gerekçesiyle davacı kadının istinaf taleplerinin kısmen kabulüyle kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesi yukarıda gösterilen şekilde davalı erkek tarafından istinaf edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir. Yargılama sırasında 22.07.2020 tarihinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/1. maddesinde değişiklik yapılmış olup, madde metni"(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez." şeklindedir. Söz konusu yasal düzenlemeye göre açık muvafakat verilmesi hali, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının istisnasını teşkil etmektedir. Somut olayda davacı kadın, davalı erkeğin süresinden sonra sunduğu 29.06.2018 tarihli cevap dilekçesine ön inceleme duruşmasında açıkça muvafakat etmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı erkeğin cevap dilekçesinde dayandığı vakıalar ve deliller dikkate alınmak suretiyle davacı kadının istinaf taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 8.400 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.19.12.2022 (Pzt.)