Logo

2. Hukuk Dairesi2022/4012 E. 2022/5408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, mahkemenin ayrılık kararı vermesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunmadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gözetilerek, mahkemenin boşanma yerine ayrılığa karar vermesinin hatalı olduğu değerlendirilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, davanın reddi ve ayrılık kararı yönünden; davalı kadın tarafından ise ayrılık kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı kadının evliliğinden pişman olduğunu belirtmesi ve bu durumun görgüye dayalı tanıklarca da ispatlandığı, ayrıca davalı kadının telefonda davacı erkeğe bağırması, sık sık özür dileyerek özür dilediği davaranış şeklini yeniden tekrarlaması boşanma davasının kabulüne götürecek düzeyde davranışlar olsa dahi, davalı kadının boşanmak istememesi ve tanıkların ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde evliliğin üzerinden kısa bir zaman geçmesi, kişilerin olayların akabinde fevri karar verebilecek iken sonrasında daha sakin düşünebileceği, evliliğin bir anlık öfke ile bitirilmeye çalışıldığı, davalı tanıklarının anlatımlarında taraflar arasında geçimsizlik olduğuna dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gözetilerek boşanma davasının reddi ile tarafların 1 yıl süre ile ayrılıklarına dair hüküm kurulmuş olup hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiştir.

Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnızca ayrılığa ilişkin ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir(TMK m.170).

Somut olayda, davalı kadının boşanmak istememesi ve davalı tanıklarının tarafların geçimsizliğine yönelik görgüye dayalı beyanlarının olmaması ayrılık kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Dosya kapsamından ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının ortaya konulamadığı, evlilik birliğinin yeniden tesis olunamayacak şekilde temelinden sarsıldığı sabittir. Bu nedenlerle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalı kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022(Pzt)