"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı, nafakaya yıllık artış uygulanmaması, çocukla kişisel ilişkinin süresi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.11.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakasının talebinin reddine ve ortak çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmamasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı kadının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmamasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2-a bendinden gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400 TL. vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.14.12.2022 (Çrş.)