"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2343 E., 2022/809 K.
DAVA TARİHİ : 17.06.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/567 E., 2021/274 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması temyize cevap dilekçesi ile davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyize cevap dilekçesi ile duruşma talep eden ... ile vekili ve karşı taraf temyiz eden davacı ... ve vekili gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, fiili birliktelik süresi içerisinde tarafların sık sık tartıştığını, kadının sürekli olarak ortak konutu terk ederek ailesinin evine gittiğini, evlilik birliğinin sarsıldığını, cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadını babasının evine bıraktığını ve boşanmak istediğini söylediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, fiziksel ve ekonomik, psikolojik ve duygusal şiddet uyguladığını, kadının ailesi ile dalga geçtiğini, ailesine hakaret ettiğini, birden fazla kez ortak konuttan kovduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını iddia ederek davanın reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, en basit konularda dahi tartışma çıkardığı, ailesi olmadan tatile gittiği, kadını istemediğini söylediği, kadına duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, taraflar arasındaki ortak hayatın çekilmez hale geldiği, geçimsizliğin mevcut olduğu, tarafların bir araya gelip evliliği devam etme ihtimallerinin olmadığı, eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen de mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin ikinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden işbu karar kesinleşinceye kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların yaşları, ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, usulüne uygun, harcı yatırılmak suretiyle açılan ziynet alacağı davası olmadığından kadının ziynet alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, yargılama sırasında davalı kadın kendisine vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğe kusur olarak yüklenen vakaların kadın tarafından affedildiği, ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, velâyet ile ilgili ortak çocuğun beyanı alınmadığı, kadının, erkekten daha fazla maaş aldığı ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması sebebiyle kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca tazminatın usulüne uygun olarak açılmış boşanma davası yahut boşanma davasına karşı açılmış karşı dava ile istenebileceği, davanın kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin erkek aleyhine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak az olduğu belirtilerek iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı erkeğe eşini istemediği, eşinin ortak konuta gelmesini istemediği, ilgisiz olduğu vakalarının kusur olarak yüklendiği, davalı kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde yapılan kusur belirlemesinin ... olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının boşanmak istediğini beyan ettiği belirtilerek tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmişse de ilgili Kanun maddesine dayanarak açılan bir davada, hakimin tarafların kabulü ile bağlı olmadığı, dosya kapsamından kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, ilgili madde gereği tarafların boşanmalarına karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurlu davranışının ispatlanması ve davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olması gerektiği, işbu davada 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin ikinci fıkrası şartlarının oluşmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu ancak tarafların boşanması yönünde verilen hüküm taraflarca istinaf edilmediğinden hataya değinilmekle yetinildiği, kusur durumu dikkate alındığından kadın yararına maddî tazminat ve manevî tazminat şartlarının gerçekleştiği, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu , mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, nafakanın niteliği, paranın alım gücü dikkate alındığından takdir edilen tazminatların miktarlarının isabetli olduğu ortak çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun ... yararı dikkate alındığında velâyet düzenlemesinde, ortak çocuk lehine nafakaya hükmedilmesinde ve miktarında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte istinaf incelemesinin eksik yapıldığı, istinaf itirazlarının tamamının Bölge Adliye Mahkemesince incelenmediği belirtilerek kusur belirlemesi, velâyet, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, istinaf sınırlamasının ... yapılıp yapılmadığı, istinaf incelemesinin eksik olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminat verilmesi koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 355 ... maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 ... maddesi, 327 ... maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi, 335 ... ve devamı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... maddesi, 51 ... maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden, davalı kadın vekili tarafından ise katılma yoluyla iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davacı erkek vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile ilgili itirazda bulunulduğu, ne var ki davacı erkek vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanunu'nun 355 ... maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, davacı erkek vekilinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı erkek vekilinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin incelenmemesi ... olmayıp kararın münhasıran bu sebepten bozulması gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.