Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6330 E. 2022/8383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadının hakaret içeren sözlerine karşılık, şiddet uygulaması ve evlilik birliğine aykırı davranışları ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin tarafları eşit kusurlu sayan ve kadının manevi tazminat talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının davasının reddine ve erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince -tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle- kadının davasının da kabulüne karar verilmiş, kadının manevi tazminat ve nafaka talepleri reddedilmiş; maddi tazminat talebinin boşanmanın feri niteliğinde olmadığından bu yönünden ilk derece mahkemesine gönderme kararı verilmiştir. Karar yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi kararında; eşine hafif derecede şiddet uygulayan erkek ile kayınpederine “gelin pislik oğlunuzu götürün” diyerek ve mesajlarında “ezik, ne biçim insansın, bıktım, cahil” yazarak eşine hakaret eden kadının eşit kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar erkek tarafından temyize başvurulmadığından kesinleşmiştir. Dosya kapsamındaki tanık ifadelerinden; tarafların bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; davalı-davacı erkeğin kendisi ile aynı işyerinde çalışan başka bir kadınla ilişkisinin bulunduğu yönünde yoğun dedikodu yapılmasına sebebiyet verdiği, dedikodular sebebiyle işten ayrıldıkları akabinde başka bir işyerinde birlikte çalışmaya devam ettikleri; erkeğin bu suretle ... sarsıcı davranışlarının olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine şiddet uygulayan ve ... sarsıcı davranışları olan erkek; kayınpederine “gelin pislik oğlunuzu götürün” demek ve mesajlarında “ezik, ne biçim insansın, bıktım, cahil” yazmak suretiyle hakaret eden kadına nazaran ağır kusurludur. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, davacı-davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde açıklanan nedenlerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, (1.) bentte açıklanan nedenle kadının temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.

19.10.2022 (Çar.)